Kerime Yıldız

Kerime Yıldız

İlber Ortaylı ile Hafta Sonu Keyfi

İlber Ortaylı ile Hafta Sonu Keyfi

Hafta Sonu Keyfi” diye seyircinin keyfi nasıl kaçırılır? Anlatayım.

Büyük bir târihçi, Başbakan ile alay etsin diye programa çağırılır. 

CNN Türk’de yayınlanan, Hakan Çelik’in sunduğu ‘Hafta Sonu Keyfi’ programına geçtiğimiz Pazar günü katılan Prof. İlber Ortaylı, Ahmet Davutoğlu’nun, Ak Parti ile CHP arasında yürütülen koalisyon görüşmelerinde kullandığı “İstikşafi görüşmeler” söylemini alaycı bir dille eleştirdi. Ama, eleştirirken kendisi alaylık oldu.

İşin garip tarafı, Ortaylı’nın alay edişini haber yapanlar da bu komik durumu fark etmedi. Ortaylı’nın sözleri şöyle:

“Şimdi bir de bazı kelimeler buluyorlar. Neydi o? istişkaf. İstişkafi diye de kullanmış onu diyen. Şimdi bu istişkafi diyor, onu da medya ‘istişkafi heyeti’ diye yazıyor. İstişkafi sıfattır. O öyle kullanılmaz. ‘İstişkafi heyet’ dersin veya ‘istişkaf heyeti’ dersin. Bununla bilgiçlik gösteriyorlar. Ama Osmanlıca kelimeleri doğru telaffuz etmekle işe başlamak lazım.”

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun kullandığı kelime, istikşaf. Keşif kökünden geliyor. İstikşafi sıfat hâli. Doğru yazılışı, istikşâfî. 

Peki, Ortaylı nasıl alay ediyor? “İstişkafi” diye. Telaffuz ederken kef harfini ağzını bir metre açarak söylüyor ki tam alay olsun. Bütün bunları yaparken istişkaf dediğinin farkında değil. İstikşaf dediğini sanıyor. Alay etmenin büyüsüne öyle kapılmış ki tekrar tekrar yanlış söylüyor.

Bir sürü site, bu haberi havada kaptı. Aynı hatâyı tekrar ederek hem de..

“Târihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, CNN Türk’te Hakan Çelik’in programında bu kez AKP’nin koalisyon heyetinin ortaya attığı İSTİŞKAF kelimesi üzerine ilginç yorumlar yaptı.” 

Aradım, taradım. İstişkaf diye bir kelime Osmanlıca’da yok. Başbakan da kullanmadı. E şimdi ne olacak? 

Mesele, sâdece kelime uydurma da değil.

Edebiyat öğretmeni bir dostum, “Sayın Cumhurbaşkanım! Hıncal Uluç’a Kulak Asmayın” yazım yayınlanınca arayıp “kulak asmayın” deyimini kullanmamı eleştirdi. Tereciye tere satarak deyimin anlamını söyledim. “Mesele anlamı değil.” dedi. “Bizim bir devlet terbiyemiz var. 

Cumhurbaşkanına hitab ederken bu deyim hafif kaçmış. Hoş olmamış. Sana hiç yakışmamış.” Düşündüm, haklı olduğu kanaatine vardım.

İlber Ortaylı’ya, ”Devlet terbiyesi nedir?” diye sorsanız, saatlerce konuşabilir. Ama, Başbakandan, “onu diyen”, “bu” diye bahsediyor.

Belki mübâlağa ettiğimi düşüneceksiniz ama, ben, gene Topkapı Sarayı bahsine geleceğim. Hoca, saraydan çıkarılmanın intikamını almaya doyamadı. Yetmiyor işte. Profesörlük, bir takım unvanlar, ödüller yetmiyor. 
İllâki devlet kapısında bir pâye lâzım. Müşâvirlik, müsteşarlık veya vekillik…

Not: “Ülkemiz zor günler geçiriyor. Mehmetler bir bir toprağa düşerken uğraştığın şeylere bak” diyenler için yazayım.

Şehit deyince kalem elden düşüyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Kerime Yıldız Arşivi