Geçen gün Sayın Bülent Arınç bir tv programında itiraflarda bulundu. 

Hiç yenilir, yutulur gibi değil… 

Sayın Arınç beni her gördüğünde aleyhime yazıyorsun diyor.  

Allah var. İyi insansın, dürüst insansın ama parti ve hükümet olarak,

Hatalarınızı söylemeyelim mi?  

Sizin de bir belediye başkanı hakkında söylediğiniz gibi…

Sizin döneminizde her türlü menfaat ilişkileri oldu. 

Bunları siz benden daha iyi biliyorsunuz. 

Ne köşeler dönüldü. Ne armatörler türedi?

Değerli fikir adamı, İslam’dan taviz vermeyen,

Mehmet Şevki Eygi Ağabeyimiz feryat etti, ediyor. 

Ama anlayan kim?

Nefisler kudurmuş bir kere… 

Partililer burnunu malamaya gömmüş, kimseyi gözü görmüyor. 

Hasılı. İlahi adalet şaşmaz. 

Yetimin hakkını yiyenler hesabını verir. 

***

Ancak daha vahimi var ki, 

Ucunda fitne var,

İç karışıklık var,

Kan, kıtal var.

Azınlık ırkçılığı var.

Devletin bölünmesi var. 

Türk milletine düşmanlık,

Kürtçülüğü teşvik var.

***

Sayın Arınç diyor ki, 

Biz anlaşma yaptık onlara silah çekmeyeceğiz. 

Yani onlar bayrak yakacak, sokakları tahrip edecekler,

Her türlü suçu işleyecekler. Devlet eli kolu bağlı duracak… 

Bu İslam hukuku açısından fitnedir, ağır suçtur.

Bugünkü mevzuata göre de anayasa suçudur. 

Buna nasıl müsaade edilebilir?  

ABD’nin, AB’nin ve Barzani’nin hatırı için bunlar yapılır mı?

Bir Türk vatandaşı olarak, Bir bakan olarak,

Devlete ve millete bu kötülük yapılır mı? 

Allah bunun hesabını sormaz mı?

***

Aynen Sayın Prof. Burhan Kuzu da itiraflarda bulundu. 

“Selahattin Demirtaş’ı biz bu hale getirdik” dedi. 

“Bir zalime yardım edersen, sonra o zalim senin başına bela olur” denmiştir. 

Şimdi hem sizin, hem de milletin başına bela olan bu sorunu nasıl çözeceksiniz?

Şu anda onlarca, ilerde de binlerce şehidin vebalini nasıl taşıyacaksınız?  

Tövbe kar etmez, bu bir kul hakkıdır. Unutmayın!