Ege Üniversitesi’nde Fırat Çakıroğlu’nun şehit edildiği saldırıya ilişkin iddianame hazırlandı.

Savcı Zeki Polat tarafından hazırlanan iddianamede çarpıcı veriler var. 

İddianameye göre:

-Olay basının iddia ettiği gibi karşıt görüşlü öğrenciler arasında değil, PKK’lılar ve ülkücüler arasında yaşanıyor,

-Fırat’ı şehit eden Nurullah Semo, PKK yandaşı ve profesyonel bir katil. Çünkü Fırat’a saldırma şekli, bıçağı kullanması ve hayati noktalara vurması daha önce defalarca bu gibi olaylarda yer aldığını gösteriyor,

-Fırat’ın elinde herhangi bir kesici alet, sopa veya yaralayıcı cisim bulunmuyor,

-Fırat bilinenin aksine sadece bacağından değil, vücudunun 2 ayrı yerinden bıçaklanıyor. Hayati noktalardan saldırıya uğruyor.

-Olayın gerçekleştiği Ege Cafe isimli işyeri PKK’lıların etkinliklerinde de sıklıkla kullanılıyor, bahçede yapılan tüm etkinliklerde elektrik ihtiyacı kafeteryadan sağlanıyor,

-Olayların çıktığı anda, PKK/KCK’nın gençlik örgütlenmesi olan YDG-H’nin sosyal medya hesaplarından “Ege Üniversitesi’nde Yurtsever öğrencilere pusu kuran 200 kişilik faşist ülkücülerden bir ölü var. Geri çekilmezlerse ölü sayısı artacaktır” mesajı da paylaşılıyor,

Ve önemli tespit; güvenlik görevlilerinden biri PKK’ya çalışıyor.

HAİN BİR PUSU

İddianamede dikkat çeken bir diğer unsur da Fırat’ın şehit edilmesinin tam anlamıyla göstere göstere gelmesi.

Çünkü olaydan kısa bir süre önce Fırat Çakıroğlu, derste sözlü olarak taciz ediliyor. Sonrasında sınıftaki 4 PKK’lı Fırat’a saldırıp darp ediyorlar. Buna rağmen güvenlik gerekli önlemleri almıyor, saldırganlar okula gelmeye devam ediyorlar. 

İşin en çarpıcı noktası da özel güvenlikten bir kişinin Fırat’ın ölümünde bizzat parmağının olması. 

Olayın yaşandığı gün Fırat’ın kampüsten içeriye girdiği an, motorize bir güvenlik görevlisi okul içerisinde bekleyen PKK’lılara “ülkücüler geliyor” diye haber veriyor.  

Bunun üzerine katilin de aralarında bulunduğu 17 kişi hazırlık yapmaya başlıyor. Soda şişeleri, bıçaklar, demir çubuklar, kaldırım taşları…

Fakülte binasından çıkmakta olan Fırat’ın üzerine taş yağdırmaya başlıyorlar. Fırat ve arkadaşları okuldan çıkamayacaklarını düşünürlerken, aniden saldırı kesiliyor ve PKK’lılar kaçmaya başlıyor.

Hemen dışarı çıkıp, grubun peşinden gidiyorlar. Tam o sırada Ege Cafe’den doğrudan Fırat’a yönelik küfürler ve taşlar geliyor. Fırat içeriye yöneliyor.

PKK’lı katil Nurullah Semo, daha önceden kafeye sakladığı 2 bıçağı çıkarıyor ve doğrudan Fırat’a saldırıyor.

Çevresindeki PKK’lılar da destekliyor.

Tasarlanmış, planlanmış ve profesyonelce hazırlanmış bir terör olayı…

PEKİ DİĞER SUÇLULAR

Olayın ertesi günü bu köşede Fırat’ın hain bir pusuyla şehit edildiği, yapanların PKK’lılar olduğunu yazmıştık. Olayın göz göre göre geldiğini, önlem alınmadığını ifade etmiştik. 

Şimdi cevap bulması gereken çok önemli sorular ve hesap vermesi gerekenler var.

Savcının hazırladığı iddianamede okulda PKK’ya ait ve örgüt tarafından “Hozan Serhat Alanı” olarak bir alanın olduğu görülüyor. 

Halbuki bu alan yıllardır vardı. PKK’lılar da keza öyle…

Ne bir önlem, ne bir iddianame hazırlandı.

Hem de aylar öncesinden Fırat ve arkadaşları tarafından defalarca basın açıklaması, dilekçe ve suç duyurusu yapılmasına rağmen.

Dolayısıyla sormak gerekiyor;

Savcılar, hakimler, rektör, güvenlik ve STK’lar bugüne kadar neredeydiniz?

Saldırıda onlarca PKK’lının olmasına rağmen tek bir tutuklu var. 

Olayda büyük ihmali olan Rektör Candeğer Yılmaz’a tek bir soruşturma bile yok.

Peki ya okuldaki PKK’lılar?

Kaldıkları yerden hayatlarına devam ediyorlar!

PKK adına, HDP adına çalışmaya, eylemler planlamaya devam ediyorlar.

Ancak öldürme olayına karışırlarsa tutuklanacaklarını bildikleri için gayet rahatlar!