Üniversiteler, güya ülkelerin beynidir.

Ne beyni!.. 

Bizdeki üniversiteler tam da sünger beyin durumundadır ve rahmetli Özal zamanında belini kırdığımız KİT’lerin yerini almıştır.

Batıdan aktarma bilgilerle ayakta durabilen ve son dönem medrese zihniyetinden beri, sadece aktaran üniversiteler 30 yıldır devam eden terör konusunda kılını kıpırdatmadı. Terör ve kaynaklarıyla ilgili, sadra şifa hiçbir bilgi üretmeyen üniversiteler, “siyaset kertmesi” sözde ulema ile doldu. 

İnternete girip bakabilirsiniz… 45-50 tane öğretim üyesi (Yrd. Doç., Doç., Prof.) olup da Türk bilim hayatına öğrenci yetiştirmekten başka hiçbir katkıda bulunmayan bölümler var. Mübarekler, bilgi değil, öğrenci üretme merkezi…

1984’ten beri yaşadığımız terör belası var. Kaynağı, sebepleri, ortaya çıkış şekli, oyuncuları, figüranları ve ölen saf garibanları (Yukarıdakilerin, yani HDP üst yönetiminde olanların çocukları zevk u safa içinde ve yurt dışlarında okumaca, gariban Kürd’ün çocuğu dağlarda ölmece…) belli bir beladır çekilen. 

30 yıldır ülkenin yüreği yanıyor ama ülkenin beyni kabul edilen üniversitelerin umurunda değil. Ne bir proje üretiyorlar ne de sosyal iradenin oluşması için gayret sarf ediyorlar!..

İki buçuk sene önce çözüm süreci başladığında, 3 arkadaşımızın gayretiyle sadece Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi süreçle ilgili bir bildiri yayınlamış ve kamuoyunu üniversiteleri proje üretmeye davet etmişti. Etmişti de, ettiğiyle de kalmıştı.

28 Şubat  sürecinde ve Ak Parti’nin ilk 5 yılında it havladıkça demeç veren, yürüyüş yapan, bildiri yayınlayan üniversiteler ve YÖK, şimdi dut yutmuş bülbül gibi maşallah!...

Mesele bu muydu yani? YÖK’te bizimkiler olsun… Rektörlüklerde bizimkiler olsun… Dekanlıklarda, müdürlüklerde bizimkiler olsun… Mevkiler, makamlar, kurullar, döner sermayeler… Her yerde bizimkiler olsun ama terör başımıza tekrar bela olurken üniversiteler üzerlerine ölü toprağı saçılmış gibi dursunlar.

Her gün pusu… Her gün bombalama… Her gün şehit haberleri… Ama 28 Şubat’ta coşan üniversiteler, şimdi sus pus…

İşte 1 ay sonra üniversiteler açılacak ama terör konusunda gıkını çıkarmayan üniversiteler, terörün ilk kullanacağı yerler olacak fakat üniversitelerde topyekun birlik-beraberlik ve teröre karşı etkin tavır alma çabası görünmüyor.
Her üniversite, öğrencisi, memuru, akademisyeni ve yöneticileriyle yek vücut olup teröre karşı bir sosyal irade oluşturursa, terör üniversitelerden destekçi bulamaz. Ayrıca üniversitelerin teröre karşı sosyal irade oluşturması, onları düşünmeye ve üretmeye sevk edecektir.

 Üniversiteler, iktidarı/iktidarları destekleyen bir sosyal irade oluşturmazlar; onlar toplumun tamamını ihtiva edecek bir sosyal irade oluştururlar ve bunun temelinde, üniversitelerin ürettikleri bilgiler olduğu için, sağlam ve sürekliliği olan bir iradenin oluşumunu sağlamış olurlar.

Ama nerdeee bizde böyle üniversiteler. Eski KİT’lerin yerini almış kurumlar oldu şimdi buralar. Üretmeyen, tâbî olan arpalık kurumlar yani.

Üniversite bu demek değildir. Ordular, ülkelerin güvenliğini sağlarken, üniversiteler de ürettikleri bilgilerle o ülkenin mutluluğunu ve refahını sağlarlar. Tabii bunu gerçek üniversiteler yapar; bizdeki gibiler değil.