Güvenliği zayıf olan kesimlerde sandıklar teröre emanet.

Saat beş olunca terörist geliyor sandığı açıyor.

Sonuç bu diyor.

İlgili memura teslim ediyor…

Sayan da o, oy pusulasını sandığa atan da o.

Bu durumda sandık güvenliğinden söz edemeyiz.

YSK, PKK’nın yöresel yönetimler kurduğu yörelerde sandık güvenliğini nasıl sağlamış ki “seçime hazırım” diyor. Hazır olmakla, vatandaşın hür iradesini sandığa yansıtmak farklı şeylerdir. 

Diyeceksiniz ki Diyarbakır gibi şehirlerde mi öyle?

Diyarbakır’ın durumu farklı.

Gidin yerinde görün…

Ne kadar Ermeni dönmesi varsa işbaşında.

İşin aslı Kürtçülük gibi görülse de dağın sahibi o. 

Yani Taşnak Komiteleri.. O yörelerdeki dostlarla telefon görüşmesi yaparım, bazen de yöreye giderim. Duyduklarım bir tarafa, gördüğüm manzaralar oldukça ilginç.

Adamların iş yerlerinde göze batacak şekilde seccade. 

Aslında Ermeni, yani terörist...

Eskiden Yahudiler dükkanlarına besmele asarlardı (iş yerlerine ayet nevinden levhalar asmak onların eseridir, yani Müslümanlara kazığıdır.).

Müslüman halk görsün de kıyma alsın, değilse almıyor.

Artık herkes yattığı derin uykudan uyanmalı.

Silahla bir yere kadar, terörle mücadelenin en önemli yönü alt yapısıdır. Devlet bu alt yapıyı özellikle muhalefetin uzlaşmaz tutumu yüzünden bir türlü kuramadı.

Düşünebiliyor musunuz? Yıllarca himmet diye verilen paralarla kurulan televizyonların baş köşelerinde terör severler var.

Her akşam ya bir ateist, ya da HDP’ye yol açan bir hain.

Bremen’den kaçanlar oralarda soluklanıyor…

Terör bu coğrafyada başlı başına bir sektör, bir yerlerden gelen para pul, silahlar yazarından sanatçısına kadar dağıtılıyor.  Devlet dağdaki açık terörle savaşırken içte ki gizli terör hesaba katılmıyor. Asıl toplumun psikolojisini bozan bu gizli terördür.

O yüzden, YSK’na önemli görevler düşüyor.

Özellikle sandık güvenliği için hassas bölgelerde taşıma sistemi ile oy verme uygulanmalıdır. Köy ve mahallelerin sandıkları ilçe merkezlerine kurulursa daha sağlıklı olur diye düşünüyorum. YSK’nın elinde hangi yerler güvenlikli, hangi yerler değil şeklinde bir harita var mıdır? Varsa oralar nasıl dizayn ediliyor? Veya edildi mi?

Terör bu, şakaya gelmez.

Hainler canlı kalkan olarak sahaya sürdüklerinin arasına saklanarak askerin canına kıyıyorlar. Ona karşılık havadan sürekli bombalamak da bir yere kadar.

Bir zaman sonra işler rölantide gider.

İşte ABD hem Afgan dağlarını, hem de IŞİD mevzilerini bombalıyor.

IŞİD örgütü bitiyor mu? Yine kaldığı yerden devam.

Hele de PKK gibi ülke için ilk planda tehlikeli bir örgüt dururken, ikinci, üçüncü aşamada Türkiye açısından tehlike arz eden IŞİD örgütü aleyhine Diyanet İşleri Başkanlığı’nın soyunduğunu görmek beni şaşırtıyor.

IŞİD diyor ki “şu anda seninle bir işim yok”, sen de durmadan bu örgütü kışkırtıp vaziyet çıkarmaya çalışıyorsun. ABD öyle istiyor, PYD öyle istiyor…

Hem onu anlamadım.

Hem de YSK’nın bu şartlarda seçime nasıl hazır olduğunu… n