Emre As Böyle Şehit Edildi
T arih 20 Ağustos 2014…
Çözüm sürecinin tüm hızıyla devam ettiği günler…
PKK’lılara operasyonların yapılmayıp, akillerin program program dolaşıp “aslında hatalı devlet” diye manipülasyon yaptıkları zamanlar…
Van’ın İran’a sınırı olan Saray ilçesinde kaçakçılar pusu kuruyor.
Sınırdan kaçak geçiş olduğu bilgisi üzerine devriye görevine çıkan genç teğmen ve yanındaki askerleri pusuya düşürülüyor.
Haber ajansları ve televizyonlar olayı “kaçakçılar 1 askeri şehit etti şehidin ismi Teğmen Emre As...” olarak duyuruyorlar.
Sonra genç teğmenin fotoğrafları basına servis ediliyor.
Sarışın, renkli gözlü, boylu poslu, aslan gibi delikanlı…
Facebook başta olmak üzere sosyal medyada mesajlar çığ gibi büyüyor.
Profil fotoğraflarına Emre As konuluyor, birkaç sert açıklama ve sloganvari mesaj yazılıyor, gönüller ferahlatılıyor, görev yerine getiriliyor.
Teğmenin şehit edilmesinin üzerinden tam 1 yıl geçti.
Peki o sosyal medyada sahip çıktığımız şehidimizin gerçek hikayesini bilenimiz var mı?
Ne yazık ki yok?
“Bu olay nasıl gerçekleşti, kimdir bu kaçakçılar, intikamı alındı mı, kaçakçılar engellendi mi” diye soran var mı, o da yok…
Oysa durum ve yaşananlar açıklananlardan çok farklıydı…
PKK ŞEHİT ETTİ, HELİKOPTER KALDIRILMADI
Emre As’ı kaçakçılar değil, PKK’lılar şehit etmişti.
Bölgede ciddi bir kaçakçılık sektörü oluşmuş durumda. Örgüt kaçakçılık sayesinde ekonomik kazançlar elde ediyor. Askerlerin “devriye” adını verdikleri kontroller ise korkulu rüyaları olmuş durumda.
Şehit Emre As olaydan 20 gün önce bölgeye atanıyor.
Düzenli olarak devriye görevine çıkıp, kaçakla yani PKK ile mücadeleye başlıyor.
Bu durum örgütün hoşuna gitmiyor.
Önce haber gönderiyorlar, sonra taciz ateşi açıyorlar.
Tehdit ve saldırılar karşısında hiçbir askeri operasyon düzenlenmiyor.
Bahane ise; “Çözüm sürecine zarar gelmesin.”
Sonrasında Emre’nin şehit edildiği o gece yaşanıyor.
Planlı bir pusu…
Kaçakçılar sınırdan geçiyorlar.
Özellikle alarm veren alıcıların olduğu yerden geçerek askerlerin gelmesini bekliyorlar.
Hedeflerinde aslan gibi delikanlı, genç Teğmen Emre var…
Askerler olay mahalline girip, araçlarından iniyorlar…
İner inmez bir ses…
Emre yere düşüyor…
Kanas adı verilen keskin nişancı tüfeğiyle boğazından vuruluyor, orada şehit oluyor.
Sonrasında ne mi oluyor?
İşte asıl skandal bundan sonra ortaya çıkıyor.
Gece görüş kamerası olan ve gece uçuş yapabilen operasyon helikopteri teröristleri takip etmek için havalanmıyor, havalanmasına izin verilmiyor.
Peki karadan takip var mı? O da yok…
Olayın daha da acı tarafı, şehit verilmesinden sonra devriye görevleri iptal ediliyor!
Bu demek oluyor ki, 1 şehit verildikten sonra PKK’nın kaçakçılığına göz yumuluyor.
Şehidimizin kanı yerde kalıyor!
***
Bugünlerde teröre lanet eden medya, bu olayları gizliyordu. Üzerine gitmiyordu. Şimdi ise bir numaralı vatansever kesilmiş durumdalar. Örgütün neredeyse tüm bağlantılarını bir günde çözüyor, yüzlerce teröristin imha edildiğini iddia ediyorlar.
Biz de güzel bir şekilde yutuyoruz!
Emre As’ın kanı, çözüm sürecinin mimarlarının eline bulaşmıştır.
Madem operasyonlara izin vermeyecektiniz,
Madem PKK’lıların ellerini kollarını sallayarak kaçmalarına göz yumacaktanız,
Madem sınır ihlalleri örgütün silahlanması, kaçakçılık yapması önemli değildi o zaman bu gencecik vatan evlatlarını neden göreve gönderdiniz, neden ateşe attınız?
Birilerinin Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük skandallarından biri olan çözüm sürecinin hesabını sorması gerekiyor. Hukuk devleti olmak bunu gerektiriyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.