Ülkenin Başbakanına Bizim de Söyleyeceklerimiz Var
Hele de bu aşamada, insanımızın siyasi istikrara muhtaç olduğunun bilincindeyiz.
İstikrar bozuldu mu her şey de bozuluyor...
Seçmenin %41 oyunu alan AK Parti’nin yine de tek başına iktidar olamayışı Siyasi Partiler yasasından kaynaklandığı gibi, pek çok görülemeyen nedenler de var.
Devlet süreci hayra yordu, ancak hadisi şerif gereği, hayrın uzaması şerre, şerrin uzaması da hayra alamettir. Süreç uzayınca PKK hem toparlandı, hem de örgütlendi.
Bölge halkının bir kısmı Marksist çizgide olan HDP’ye bilerek, diğer bir kısmı da “barış gelecek” propagandasına kapılarak 7 Haziranda oy vermiştir.
Şu anda olayın rengi değişti.
CHP’nin oy oranı azaldığı kadar HDP oylarını yükseltirse sürpriz sayılmayacak.
İbre ona doğru kayıyor...
Ülkemizdeki istikrarı bozmak için Marksist’inden, Kürtçüsünden tutun da diğer gayri milli unsurlara kadar hepsi HDP’de toparlanma hazırlığında.
İstikrarı bu şekilde bozacakları kanaatindeler.
O nedenle, olacakların rengini yöre halkına açık ve net bir şekilde anlatmak için AKİLLİ değil, akıllılara ihtiyaç var. Hem o, hem de hükümetin bunca icraatı yöre halkına medya veya diğer yollarla iyice anlatılamadı.
Diğer bir başka husus, yörede aday olarak belirlenenlerin ekseriyeti PKK konusunda halkı aydınlatmaya değişik düşüncelerle yanaşmayıp çekingenlik sergilediler.
Bu seçimde yöreden aday gösterileceklerde halkı aydınlatmaya yönelik cesaret unsuru aranmalı. Yörede bu gibiler fazlasıyla var, ancak onlara ulaşılmıyor.
Hep aynı simalarla artık bu işler yürümez.
Partinin asıl propagandasını yapacak tabandır.
Yani AK Parti’nin Gönüllü Havarileri ..
Tabanda küskünleri yeniden devreye sokmak için çalışmalar başlatılmalı.
Ziyaretler, ev sohbetleri, davetler... vs...
Görüyoruz ki 12 yıl mebusluk yapana 16. yıl görev verilmediğinde hemen köşelerine çekilerek pasif hal alıyorlar. Bu gibilerden ne köy olur ne de kasaba...
Aktif olmayana görev de yok.
Aday belirlemede diğer küçük partiler de ihmal edilmemeli...
Teşkilat yoklamaları “gizli oy gizli tasnif” usulü ile değil, şeffaf bir ortamda yapılarak teşkilatın iradesi önemsenmeli. Çoğu zaman bu yapılmadı.
Oy kaybının bir diğer nedeni, dar gelirli memur ve emeklilerdir.
2016 yılının maaş artış oranları oldukça olumlu, ancak tabanda az maaş alanlar için bu artış pek de bir şeyi ifade etmiyor. Defaten ara ödemeler yapılmalıdır diye düşünürüm.
Bürokrasiden oldukça şikayetler var.
Yetkiler zahmet çekenlere değil, en yaman yağ çekenlere ikram ediliyor.
Bürokrasinin, özellikle belediye yetkililerinin telefonları halka cevap vermez.
Sekreterler oligarşisi önemli bir engel...
Halka sunulan bazı hizmetler oldukça pahalı. Örneğin, Ankara Belediyesi su abonesi olanlardan 3 bin TL gibi para istiyor, ayrıca yok kanal vizesi, şusu busu...
Yetmedi asfalt parası... Dar gelirli bunları veremez, faturası da iktidara çıkar.
Yaşlılar için öngörülen şehir içi parasız seyahatlerde belediyeler çok kıt otobüs tahsis ettiklerinden devletin iyi niyetli yardımı şikayetlere, sızlanmalara dönüşüyor.
Cumhurbaşkanımız propaganda işini partililere bırakmalı. Onun tek vurgulayacağı, ülkenin siyasi istikrarı ile terördür...
Bizler de hep aynı şarkıları söylüyoruz.
Diyoruz ki; bu vatanı sevenler, ülkenin geri kalmasını, terör belasının azmasını istemiyorlarsa istikrara omuz vermelidirler...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.