O benim ağabeyim olduğu için,

Belki yakınlığından dolayı onu övmek, edebe aykırı olabilir.

Müsamahanıza sığınarak yazıyorum. Biraz minnet duygumu giderebilirim, belki bağışlayın.

O iyiliğin, hayır ve hasenatın başkasına, yardımda emek ve gayretin temsilcisi idi. 

Ama o aynı zamanda kitap biriktirme, okuma ve örnek olmada da tekti.

Düşünün Gülşehir’in Hacıhalilli köyünde kütüphanesi olan bir insandı. 

Hep onun kitapları içinde kuzu güderken bile okuyarak büyüdüm. 

Şüphesiz ki bugünkü aldığım bilgi ve kültürümün temelinde o vardır. 

***

Tırpan işleyip dönerken, gün hafifçe inmiş,

Bozdağın silüeti, bir çizgi halinde ufku kaplarken,

Günün sıcağından akşamın serinliğine geçişte,

O güzel sesi ile “Batan gün kana benziyor” diye tuttururdu, 

Daha nice zamanlarda ve yerde Türk musikisinin en güzel eserlerini okur,

İçimizi bir bahar sevinci ile doldururdu. 

Dünyanın en muhteşem müziğini, seslerini bize öğretti.

Kalbimizi sevgi ile dolduran bir ahengin derin duygularını,

Tabiatı, kuşları, otları, çiçekleri ve insanları kucaklayan hisleri, 

Hep o nağmelerin yayılması ile hatırlarım. 

Anam bize “yavrum Allah’ı unutmayın” derken,

Ağabeyimle birbirimize bakar, kafamızla öne doğru tasdik ederken,

Gözlerimizle “kabul ana” derdik.

***

Babam hasta idi.

Yanından  beni veya ağabeyimi hiç ayırmazdı..

1960 yılının kıtlığında, tohumu tarlaya ekersiniz,

Ekin yerine pıtrak biterdi.

Talaz vururdu. Tohumu bile geri alamazdınız. 

Pek çok ev hapın kalmıştı. Hiç yiyecekleri yoktu.

Tabii ki para da yoktu.

Çifti kim sürecek diye beni okutmak istemedi. 

Ama ağabeyim babamı ikna ederek her türlü masrafı yaparak beni okuttu. 

***

Babamın yanından hiç ayrılmadı.

Hatta motosiklet alıp sepetine babamı yerleştirdi.

Her yere beraber giderdi.

Fakuşağlı Kazım emmi oğullarına kızarken;

“Lan beni Yüksel Hoca gibi yuvağa mı bindirdiniz” diye sitem ederdi.

Rahmetli babamı ve anamı ölünceye kadar sırtında taşıdı. 

Böyle bir evlat olamaz.

***

Ağabeyim Öğretmen Süleyman Yüksel Şahin’i,

Geçen hafta ebediyete uğurladık.

Sorgu melekleri cevabını aldıkları bütün sorulardan sonra ona diyecekler ki;

“Yahu; Yüksel Hoca babana nasıl böyle sabredip sırtında taşıdın?“ 

Mekanı cennet, Peygamber Efendimize yoldaş olsun.  Amin…