7 Haziran seçim sonuçlarıyla birlikte yeni bir toplum mühendisliği projesi devreye sokuldu. Örtülü bir operasyon süreci başlatıldı.

Operasyonun adı, Milliyetçi Oyları Devşirme Operasyonu.

Amaç, MHP’nin oylarında düşüş sağlamak, devşirilmesi hedeflenen oylarla tek başına iktidara gelebilmek.

Yöntemler:

Kitle iletişim araçlarının etkin kullanımı,

Sosyal medyada MHP aleyhine dezenformasyonların oluşturulması,

Kontrol edilebilir gazete ve yazarların aynı anda MHP lideri ve yöneticilerini hedef alması,

Milli hislere yönelik söylem ve konuşma metinlerinin hazırlanması,

Milliyetçiliğin öne çıkarılması, milliyetçi oluşumların karalanarak milliyetçiliği temsil noktasının AK Parti olduğu düşüncesinin uyandırılması,

HDP ve PKK’nın sert sözlerle eleştirilmesi, ortak bir düşman oluşturarak herkesin tek bir çatı altında mücadele etmesi gerektiği algısının yerleştirilmesi,

AK Parti’ye destek vermeyenin, eleştirenin ‘vatana ihanet’ noktasında yaftalanması,

İktidarın terörle müzakare değil mücadele ettiği izleniminin oluşturulması,

Herhangi bir eleştiri, tepki, yol kazası olması durumunda (şehit cenazelerindeki tepkiler, Yarbay Mehmet Alkan’ın isyanı vb. gibi) hedef gösterme ve yıpratma sürecinin başlatılması,

Kontrol edilebilen medya organları; internet siteleri, gazete ve televizyonlarda muhalif liderleri yıpratacak yorumcularla ‘tarafsızmış’ gibi gösterilen tartışma programlarının kurgulanması…

OPERASYON BAŞLADI

1 Kasım’da erken seçim kararının alınmasıyla birlikte operasyonun çok daha sert bir şekilde başladığını görmekteyiz.

Geçmişte milliyetçilik ve milliyetçi kitleler için çok ağır sözler sarf edenler seçimler yaklaştıkça bu söylemlerinden tamamen vazgeçtiler. 

Bunun yerine hedefe MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve MHP oturtuldu.

Tek başına iktidar için gereken milletvekili sayısının MHP’den koparılacak oylarla sağlanacağı hesaplanıyor.

Tuğrul Türkeş transferinin de bir operasyon olduğunu görmek zor değil. Türkeş’in T’sine yer vermeyenler, manşetlerini çarşaf çarşaf Tuğrul Türkeş’e övgülerle doldurdular.

Sonrasında Devlet Bahçeli’ye yönelik dezenformasyon süreci başladı.

İktidara yakın yayın organlarının yazarlarını yakından inceleyin.

Akla hayale gelmeyecek bir şekilde MHP aleyhtarlığı sürdürülüyor.

KASET OPERASYONLARI

2007 yılında da Ülkü Ocakları’na yönelik bir operasyon tertiplenmişti. İktidarla arası iyi olan Cemaatin polisleri ve savcılarının organize ettiği olayda, evdeki meyve bıçakları bile suç aleti sayılarak çok sayıda üniversite öğrencisi tutuklanmıştı.

Yargılamaların sonucunda ise hiçbir suçlu bulunamamış, ancak o dönem için toplum nezdinde milliyetçilerin imajına darbe vurulmuştu.

2011 genel seçimleri öncesinde de MHP’yi baraj altı bırakmak için profesyonel bir kaset operasyonu tertip edilmişti. 

Anket firmalarının sahipleri ve yorumcular bu gelişmeden dolayı MHP’nin baraj altı kalmasının çok güçlü bir ihtimal olduğu yolunda kamuoyu oluşturuyorlardı.

Ancak seçmen oynanan oyunu fark etmiş. Parti dışından bile birçok çevreden MHP’ye destek gelerek oyun bozulmuş, MHP’nin Meclis’e girmesi sağlanmıştı. 

Kısacası operasyon ters tepmişti. 

Yıl 2015…

Benzeri operasyonlar devam ediyor. 

Seçimlere yakın daha farklı gelişmeler de yaşanabileceği duyumları alıyoruz.

Tek bir amaç var o da MHP’den oy çalabilmek!