Nusret Çiçek

Nusret Çiçek

Demokrasi Meydanı!

Demokrasi Meydanı!

Birileri çıkıp da Ankara’nın geçmişinde önemli yer işgal eden Hergele Meydanı’na neden “Demokrasi Meydanı” adını vermez anlayamıyorum. 

Niçin mi?

Hergele meydanı çok şeyler biliyor da ondan...

Her yıl kutladığımız ve de kutsadığımız güdümlü cumhuriyete karşı gelenler oralarda infaz ediliyordu. Hemen onun arka yakasında Ulucanlar Cezaevi vardı...

Bu cezaevinde İskilipli Atıf Efendi gibi niceleri idam edildi.

Bir de “size ne oluyor, bu ülkeye komünistlik gelecekse biz getiririz” diyen Ankara valisi Nevzat Tandoğan’ın adını yaşattığı Tandoğan Meydanı var. 

Kutsamışken Tandoğan’ın hatırasına bu meydana da bir anıt dikilseydi bari.

Paris’e gidenler Charles de Gaulle Meydanı’nın ortasında Zafer Tak’ını görmüştür.

 Kökeni Roma’ya dayanır. 

O kapıdan zafer geçidi yapıldığı için bir anlamı var.

Tren Garı’na gelince, Büyükşehir Belediyesi tarafından adının Demokrasi Meydanı konulmasının anlamını anlayan varsa söylesin.

Ne oldu ki, neler yapıldı ki o meydan demokrasi meydanı oldu?

Neresinden baksanız 102 kişinin katli terör olayıdır.

Ancak bir şey daha var, 102 kişinin o meydana neden toplandığını sorgulamak zorundayız. Sorgulamadan al sana “demokrasi” demek olmaz...

Birisi de çıktı, şehit mehit demeye başladı. 

Savaşın en kızışık anında sahabenin birisi koşarak haber getirmişti:

“Ya Resülallah, falancı öylesine savaştı ki sonunda şehit düştü.”

O mahzun peygamber, hiç renk vermeden sustu.

Biraz sonra bir başkası geliyor:

“Ölmeden önce hurma tarlalarım için savaşıyorum demişti.”

Çok eskiden bir işçi bira kazanına düşerek boğulunca Şevki Eygi, o kişi için “Bira Şehidi(!)” diye yazmıştı (aklımda kalan Bugün gazetesinde).

Tabi Müminin ölçüsü İslam...

İslam peygamberini tecavüzcü olarak afişe eden HDP’li zihniyet, güvenlik güçlerinin etkisiz hale getirdikleri teröristlere de şehit diyor. 

Benim bildiğim DİSK ile KESK “Barış” mitingi tertiplediler.

Bu barış bizim bildiğimiz cinsten değil ha, buz gibi PKK’ya destek...

Güvenlik güçleri ne zaman operasyonlara girişti barışçılar da meydanlara döküldüler. 

Demek istiyorlar ki “operasyonları kesin, süreci başlatın.”

İşte böylece, Gar Meydanı Demokrasi Meydanı oldu.

Melih Gökçek, o meydana bir de anıt dikecekmiş...

Oldum olası ithal kökenli ideolojilere pek de kafam basmaz, bunlardan birisi de anıtlı demokrasi aldatmacasıdır. Geri kalmış ülkeleri sömürmek için tam da bir tuzak.

İşgal et, sömür adına demokrasi de.

Bu kafa karışıklığı beni çileden çıkaracak.

Bir yandan devlet canını dişine takarak kanlı terör örgütü ile savaşırken, diğer yandan teröre destek verenlerin adına anıt dikmek nasıl bir duyguysa?..

Bu ülkede siyaset de, teröre destek de ustaca yapılıyor.

Ne dersiniz?

Cemaatleşenlerin televizyonlarına bakın.

Ekranlarını HDP’nin eş başkanları ile dini afyon görenlere adeta tahsis ettiler.

 “Türkiye battı, gidiyor...” yaygarası. 

Bir de aklımın almadığı...

Diyanet İşleri Başkanlığı IŞİD denilen örgütün İslamiyet ile alakası olmadığını tüm camilerde halka anlatacakmış... İyi de, neden PKK ile PYD değil de özellikle IŞİD?

Yoksa onlar çok mu İslam’cı?.. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nusret Çiçek Arşivi