Avrupa Atatürkçü Düşünce Dernekleri Birliği Genel Başkanı Dursun Arı adında ki şahsın ortaya attığı kriptonun içeriği tamamen tertip kokuyor. 

Aydınlık Gazetesi’nin baş manşetinde...

Güya Başbakan Davutoğlu, Türkleri Almanya’ya  ihbar etmiş. 

Başlığı okuyan zanneder ki orada yaşan binlerce Türk kaçak göçmenmiş de Başbakan onları ihbar etmiş. Edince de tabi ki kapı dışarı...

Tam bir panik havası.

İşin esası nedir?

2000 yılından önce Avrupa’ya özellikle Almanya’ya giden Türkler orada uzun bir süre kaldıktan sonra şartlar el verdiğinde hem Alman hem de Türk vatandaşı olabiliyordu.

Sonradan bu kural değiştirildi.

18 yaşına gelen vatandaşlığını seçmek zorunda bırakıldı.

Ya Türk vatandaşı veya Alman vatandaşı.

Hatta dil bilme şartı da konuldu.

Bu yüzden de oradaki işlerini kaybetmek istemeyenlerin büyük bir ekseriyeti Alman vatandaşlığını tercih ettiler. Sayıya göre 28 bin kişi Alman vatandaşı oldu.

Ancak Türkiye bu gibilere Türk vatandaşıymış gibi haklar tanıdı.

Mesela, Alman vatandaşı olduğu halde Türkiye vatandaşıymış gibi oy verebiliyorlar.

Orada çalışıp da Türkiye’ye dönmeleri halinde emekli olma hakları var...

20.12.2014 tarihinden sonra yeni bir gelişme oldu.

Yani bir kanun çıkarıldı.

Almanya’da kalma süreleri ve de eğitimleri dikkate alınarak çifte vatandaşlık olma hakkı yeniden tanınınca yılda 30-40 bin kişinin çifte vatandaşlık kazanacağı bekleniyor.

Olayın içeriği böyle iken, adı üzerinde Atatürkçü Düşünce Derneği.

Düşündüğü ve de düşündürdüğüne bakın...

Asparagas haberler yayarak paniklettirme.

Yerinde gördüm, seçim günlerinde Avrupa Milli Görüş Teşkilatı mensupları  hummalı bir çalışma içerisine giriyorlar, ülkeleri için çalışıyorlar... 

Diğerleri tezgah arakası

Milli Görüş Teşkilatı kadar hiçbirisi faal değil.

İşte bu çalışmayı sabote etmek için uydurulan kuyruklu bir yalan.

Başbakan, Avrupa’da ki Türklere mektup yazınca onları ihbar etmiş oluyormuş.

Çocuk mu kandırıyorsun?

Avrupa ülkelerinde yaşayan Türklerden kimlerin oy verdiğini koskocaman Alman veya Fransız istihbaratı bilmiyor mu?  Hangi çağda yaşıyoruz?

Oy verme işi gece karanlığında yapılmıyor.

Gümrüklerde kurulan sandıklarda alenen yapılıyor. 

Korktukları, AK partinin Avrupa’da birinci parti oluşudur.

CHP’nin ölçülerine göre; sağ kesimin partilerine Cumhuriyet Gazetesi okumayan cahil, köylü, ırgat kişiler oy verirmiş... Avrupa görmüş aydın, çağdaş, laik kesim ise oyunu sağ partilere vermezmiş. Ama görüyoruz ki bu kafa da sakat çıktı. 

Neredeyse yarım asra yakındır Avrupa görenler oylarını AK partiye veriyorlar. O yüzden oy ermeyi sabote etmek için  uydurdukları bir yalan.

Gurbetçilerde iştirakin neden yeterli olmadığını böylece anlamış oluyoruz.

HDP Güneydoğu halkına “Bana oy vermezseniz barış olmaz” derken, Atatürkçü Düşünce Derneği de gurbetçiye benzer tehdidi yapıyor.

Başbakan, Avrupa’da ki seçmenlere yazı yazdı ya.

O yazı onları zor duruma bırakacakmış. 

Bunun yalan olduğunu, özellikle Başbakan konuşmasının birisinde anlatması lazım, değilse çokları korkudan sandık başına gidemeyecek...