Allah Fettah
Allah, insanlar için rahmetinden her neyi açacak olsa, artık onu kısıp-tutacak yoktur; her neyi kısar-tutarsa, artık onu da ondan sonra salıverecek yoktur. O, üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir. (Fatır Suresi, 2)
Bütün kapıları açan Rabbimiz önce anne karnındaki karanlıktan çıkarır bizi. Sonrasında eğitim mekânı olan dünyada, kimi zaman Yusuf gibi karanlık kuyularda, kimi zaman Yunus gibi balığın karanlık karnında iken kullarını selâmete çıkaran hep O'dur.
Allah’a halisane teslim olarak, tevekkül ederek, sabrederek, ümitvar olarak, sığınıp dua ederek açılır kapılar. Zahirde kapandığında, aciz ve çaresiz kaldığımızda, güç yetiremediğimizde, şeytan oradan çıkamayacağımızı fısıldadığı ve umudumuz azalmaya başladığında, Allah yardımıyla yanımızdadır. O, bize şahdamarımızdan yakındır ve yardım edenlerin en hayırlısıdır. O, Kendisine yalvaranların isteklerini yerine getiren, dualarına icabet edendir.
Rabbimizle aramızdaki yakın bağlantı, karanlıklarda kalmaktan korur bizi. O’ndan uzak olduğumuzda zayıf düşeriz. Her karanlıkta, merhamet sahibi olan ve kullarına hayır yolları açan Allah’ın lütfuyla bir ışık görür, Fettah isminin tecellisine şahit olur, aydınlığa kavuşuruz.
Allah, zorluklarla imtihan eder ancak güç yetirebileceğimizden fazlasını yüklemez. Zorluk verdiğinde ondan çıkış yolunu da açar. Zorlukla beraber kolaylığı da gösterir.
Tohumların, ağaçların çiçek açması, rahmet ve mağfiret kapılarının açılması Fettah isminin tecellisiyledir. Maddi, manevi her ‘şey’i açan o İlâhi isimdir. Kapalı olan her ‘şey’, Fettah ismi ile açılır. Kalpler onunla kederden kurtulur, şifaya kavuşur.
Peygamberimiz(asm)'a, “Biz, senin göğsünü yarıp-genişletmedik mi?” buyurur Rabbimiz.
Ve yükünü indirip-atmadık mı?
Ki o, senin belini bükmüştü;
Senin zikrini (şanını) yüceltmedik mi?
Demek ki, gerçekten zorlukla beraber kolaylık vardır.
Gerçekten güçlükle beraber kolaylık vardır. (İnşirah Suresi, 1-6)
Allah iman edenlerin yardımcısı ve destekçisidir; kendi öngörümüzle açılması en zor görünen kapıları bile açar. İnkârcılar için de kapı açar Rabb'imiz. "Eğer o ülkeler halkı inansalardı ve korkup-sakınsalardı, gerçekten üzerlerine hem gökten, hem yerden (sayısız) bolluklar (bereketler) açardık; ancak onlar yalanladılar... (Araf Suresi, 96) buyurur Kur'an'da. Ancak yalanlamalarına karşılık olarak onlara açılan kapı azap kapısıdır:
Sonunda, üzerlerine azabı şiddetli olan bir kapı açtığımızda, onlar bunun içinde şaşkına dönüp umutlarını kaybettiler. (Müminun Suresi, 77)
"Kapı açılır, Sen yeter ki vurmayı bil! Ne zaman? Bilemem! Yeter ki o kapıda durmayı bil! Çalınan her kapı hemen açılsaydı, ümidin, sabrın ve isteğin derecesi anlaşılmazdı" diyor Celaleddin Rumi hz.
Merhamet edenlerin en merhametlisi Allah, bir kapıyı açmadan diğerini kapamaz. Sadece rızasını aramak için çaldığımız hayır kapılarını açsın bize Rabbimiz. Ve meleklerinin, "Selam üzerinizde olsun, hoş ve temiz geldiniz, ebedi kalıcılar olarak ona girin" sözleriyle karşıladıkları son kapıdakilerle birlikte kılsın.
"Rabbim, benim göğsümü aç. Bana işimi kolaylaştır." (Taha Suresi, 25, 26)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.