Seçimden Arta kalanlar
Seçim sonrasında sevincimizi ve tebriklerimizi yazmıştık. Orada bu seçimde huzur ve istikrar için oy kullananlara teşekkür etmiştik.
Anlaşılan oradaki Sayın Bahçeli hakkındaki kanaatimizde yalnız değiliz. Akşam bir açık oturumda Nazif Okumuş’u dinledim. Ateş püskürüyordu ve bence de haklıydı. Dedikleri benim dinlediğim kadarıyla şöyleydi:
“MHP tavanı tabanına ters düşmüştü. Üstelik tam bir diktatörlükle idare ediliyordu. 7 Haziran gecesindeki o saçma sapan politik kararlar partiye danışılmadan alınmış, düzeltme çabaları tepelenmişti. Halktan sevgi ve ilgi gören herkes, yok ediliyordu. İşte Ogan ve Akşener örnekleri ortadaydı. Anketler MHP’nin Ak Parti’ye kaydığını gösterince, elindeki sırlı çanta ile dolaşıp “koalisyona varız. Memleketi çaresiz bırakmayız” diyerek azıcık telafi etmeye çalıştı. Milliyetçiler mukaddesatçıdır. Tavanın bu duyguları tavanda yok sayılmaktadır vs. vs.”
Aklın yolu birdir. O yüzden bu görüşler yalnız değildir. Nitekim isyanlar başlamıştır. İşte size bir haber:
“MHP Erzurum Narman İlçe Başkanı Seyfullah Kılıç, görevinden istifa ettiğini bildirdi İşte gerekçesi:
"İstifa nedenim, görev sorumluluğundan kaçan, 1940'ların siyasetini yürüten ve de hiçbir şekilde tabanın sesine kulak vermeyip Milliyetçi Hareket Partisi'ni iktidar yapma gayesinde olmayan, ülkenin en zor günlerinde bile elini taşın altına koymayan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve yardımcıları yüzündendir. Bu dava uğruna ölmüş binlerce insanın vebalini, Milliyetçi Hareket Partisi'ni bu seviyeye düşüren bu şahsiyetler hiçbir zaman ödeyemeyeceklerdir. Bu bahsettiğim şahısların yapacağı en onurlu hareket istifadan ziyade, intihardır.”( https://www.habervaktim.com/haber/438624/istifalar-pes-pese.html)
Adam haksız mı?
Bize göre tabanın çığlığı olan bu ses elbette haklıdır. Ancak biz bu “intihardır."” fikrine katılmıyor ve “aman ha, asla” diyoruz. İstifa yeterli değil mi?
Bu seçimde sevdiğimiz iki camiayı temsil eden Saadet ve BBP merkezleri de iyi bir sınav vermedi. Sayın iki Mustafa, Kamalak ve Destici, özel hayatlarında iyi bir insan olabilirler. Nitekim Sayın Destici’yi şahsen tanımam, ama Mustafa Kamalak Bey dostumdur, şahsına saygım ve sevgim vardır. Ama bu ikisi, çaresiz kalsalar bile, FETÖ medyasında kendilerini istismara izin vermeyeceklerdi. Muhterem Erbakan ve Yazıcıoğlu merhumların kemiklerini böyle sızlatmayacaklardı. İlle de Kamalak Bey yani.
Geçme namert köprüsünden ko aparsın su seni
Yatma tilki gölgesinde ko yesin aslan seni
Saadet Ak Parti’ye birlikte seçime gitme teklifi yaptı. İyi de etti. Ama sonuç alınamadı. Nedeni benim duyduğuma göre Saadetin 20 küsur milletvekili istemesiydi. Ak Parti de bunu vermemişti. Eğer bu doğruysa, sırf bu yüzden birlikte hareket etme olmaması çifte ayıptır.
Neden mi?
O zaman Saadete sorarlar; Hani bunlar Amerika uşağı, İsrail ajanı idi. Hani bunlar CHP’den farksızdı?
Bu sözünüz doğru ise, neden ittifak için CHP’ye gitmediniz de “ondan farksız” dediğiniz Ak Parti’ye gittiniz? Demek ki fark varmış.
Yok bu sözünüz doğru değil de, CHP ile Ak Parti arasında bir fark varsa, neden “Ak Parti’nin CHP’den farkı yok” diye bile bile yalan söylediniz Sayın Kamalak? Hem de Samsun’da, bir mübarek ramazan ayında, iftardan sonra?
Sonra tuttunuz 20 küsur milletvekili istediniz? İnsan niyetini böyle açık açık söyler mi yahu? Nerde kaldı siyaset? Seçim bitsin, daha hükümet kurulmadan ayrıl ve grup kur, öyle mi? Karşınızdakileri enayi yerine koymak akıllılık mıdır?
Bugünlerde bana bir video izlettiler. Sayın Kamalak konuşuyor: “Vatikandan koca papaz gelse kime oy verir? Ak Partiye. Peki Sevgili Peygamberimiz (sav) Efendimiz gelse kime oy verir? Saadete. Öyleyse elinizi vicdanınıza koyunuz da öyle oy veriniz?”
Bu video doğru mu sayın Kamalak? Yoksa montaj mı?
Montaj ise haberiniz olsun, gerekeni yapınız. Yok doğru ise, hemen istifa ediniz. Hem de tek kelime etmeden.
Sizin partinizin tüzüğünde de, tıpkı Ak Parti gibi, mecburen de olsa anayasaya bağlılık var. Anayasanın başında be var?
Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı, laik, demokrat, batıcı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı vs. vs.
Şimdi Sevgili Peygamberimiz (sav) Efendimiz gelecek, bunlara oy verecek öyle mi?
Bu yaşta bu ne cehalettir, bu ne gaflettir, bu ne dediğini bilmezliktir, bu ne aymazlıktır Allah aşkına?
Derhal istifa, derhal.
Artık nasıl tövbe gerekiyorsa, onu da öğrenir, yaparsınız inşallah.
Ne oldu sonunda?
Hakiki Saadetçiler, dava bilincinde olanlar, kendinden çok ümmeti düşünmeyi şiar edinenler, bütün küfür dünyasının bir noktaya saldırdığını gördüler ve onların inadına onların düşmanlarını desteklediler. Merhum Erbakan’ın meşhur tabiriyle “kerhen de olsa” Ak Parti’ye oy verdiler. Hocanın yetiştirdikleri olduklarını gösterdiler. Şımarık dinazorlara da iyi bir ders verdiler.
Sayın Kamalak’ın kulakları çınlasın ve hatırlasın:
Hak kulundan intikamın yine kul eliyle alır,
Bilmeyen ilm-i ledünni anı kul yaptı sanır.