Kürt Siyaseti!
Kürt’ün siyaseti, Türk’ün siyaseti diye gidersek altından çıkamayız.
Bir arada yaşamanın sorunları farklı olabilir de, siyaset hava raporu gibi o gün başka bugün başka olamaz. Tek bayrak, tek buyruk, tek millet...
Terör destekli HDP’nin elbette ki siyaseti farklı.
Yatıp kalkıp “özerklik” dediği; hazine kesenin ağzını açacak, Kürt’ün ağası HDP’li belediyeler yan gelip yatacak... Var mı öyle yağma?
Hem baksana bana, kimin alnında enayi yazıyor?
Kavmiyet üzerinden siyaset kotarmanın bedelini bu millet geçmişte çok pahalıya ödedi. Fransa’nın köhneleşmiş faşist giyotinciliği Osmanlı beldesinde ırkçılığa neden olunca bölünmeler kaçınılmaz oldu. O gün bu gün o ülkeler İsrail gibi bir zalimin, İngiliz gibi bir fitnenin karıştırıcılığı ile sömürücülüğü arasında gidip geliyor.
150’lilerden şair ve mütefekkir Rıza Tevfik Bölükbaşı, cennetmekân Abdülhamid gibi bir dehanın mezarı başında oturup gözyaşları döküyordu:
“Tarihler ismini andığı zaman
Sana hak verecek ey koca Sultan!
Bizdik utanmadan iftira atan
Asrın en siyâsi padişahına.”
Şimdi de Kürt siyaseti hıyanete doğru gidiyor.
Türkiye’nin istikrarını bozma adına hedeflerinde şimdilik Cumhurbaşkanı var, yarın da bir başkası olabilir. Dirençsiz dışa bağımlı bir Türkiye işlerine geliyor.
Müslüman Kürt halkı terörden rahatsız ama çaresiz.
Yıllarca devletin uygulamış olduğu yanlış politikalar yüzünden, halk kendisini güvende hissedemediğinden terör ne istemişse onu yapmak zorunda kalmıştır.
Müttefik gördüklerimiz de hep ikili oynadılar.
Zorlama ile değil tarih ile devlet olur.
Osmanlı tüm dünyaya insanlık dersi verirken, ilk başta dikkat ettiği husus ırk ayrımı meselesidir. Müslüman halka “Müminler ancak kardeştir”, diğer unsurlara ise “hepimiz Adem’in oğullarıyız, insan olarak topraktan yaratıldık” ayetleri ile hitap ediyordu...
Birleştirici kaynaştırıcı...
Devlet olmak için insanı bilmek ve de tanımak gerekiyor...
Yoksa “Kürt Siyaseti” gütmekle göçükler onarılamaz.
Kendisini Kürtlerin temsilcisi gören terör destekli HDP, 1 Kasım seçimlerinde 7 Haziran seçimlerinde olduğu gibi başarılı olamayınca debelenmeye başladı.
PKK aldığı ağır darbelerle parçalanma aşamasındadır.
Umuyoruz, yine eskisi gibi İmralı odaklı alışkanlıklar depreşmez de bir dahaki seçimlerde Kürt halkının iradesinin sandığa nasıl yansıdığını görürüz.
Kürt halkı büyük bir çoğunlukla Müslüman.
Ne Kürtçü Marksistlerin, ne de Ermeni komitacıların Türkiye’yi bölmeye güçleri yetmeyecektir. Bu hainler ümmetimize/ milletimize az gelirler...
Tabanda tutunmuş olsalardı şimdiye “Marksist Kürdistan” çoktan kurulmuştu...
Hatırlayın, 1980 öncesi de öyle idi.
Terör sahaları teslim aldı ancak halk nezdinde tutunamadı.
O yüzden askeri darbe ile bir günde silindi gitti...
Asıl sorun... Aydın geçinen dangalak kesimde.
Sorsanız, Kürt hakları ve de Kürt siyaseti...
Bu saatten sonra her ikisi de sökmez.
Eksiği ile gediği ile bu iktidar Kürt halkına ne istediyse verdi, bundan sonrası Türkiye geneline yayılır. Artık “Kürt halkları” yerine tüm Türkiye halkının hakları...
Siyasetse bu, diğeri alerji yapıyor...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.