Pedagoji Caddesi Formasyon Çıkmazı
Evvel yoğ idi iş bu âdet yeni çıktı” diyordu ya Ziya Paşa, bu formasyon karmaşası eskiden yoktu. Öğrenciler, öğretmen de olunabilen fakültelere gelirler; ikinci sınıftan itibaren pedagojik formasyon derslerini alırlar; sekizinci yarıyılda da staj yaparlar ve böylece meslek hayatlarında hiç faydası olmayan pedagojik formasyon meselelerini hallederlerdi.
“Meslek hayatlarında hiç faydası olmayan” dedim… Boşuna demedim. İşte örnek: ben. Hem DTCF’den, hem de Ankara Yüksek Öğretmen’den sertifikam var ama formasyon derslerinde aldığım hiçbir bilgi, meslek hayatımda hiçbir işime yaramadı. O dersler yerine sahne dersleri alsaymışım daha çok yarayacakmış işime.
Faydasızlığını geçelim. Zaten yukarıdaki cümlelerle eğitimci arkadaşları yeterince kızdırdık. Daha fazla kızdırmayalım.
Formasyon konusu 28 Şubat’tan bu yana bir yara. 28 Şubatçılar kuyuya bir taş attılar veya arı kovanına bir çomak soktular; o zamandan bu zamana formasyon konusu kangren oldu. En son neşter 2009’da atılmaya çalışıldı ama o yıldan bu güne, bir türlü, konu kökten halledilemedi.
Bu gidişle halledilemez de…
Şimdi bütün Türkiye’ye 15 binlik bir formasyon kontenjanı verilmiş. Böl, parçala, kullan hesabı, Şırnak ve Hakkâri’ye bile 50 kişilik kontenjan düşmüş. Oralarda kimler verecekse formasyon derslerini. Gerçi, eğitimcilerin verdiği formasyonu da gördük. Eğitim tarihi dersinde bilmem kimlerin eğitim anlayışlarını ezberletmişler, Eğitim Sosyolojisi dersinde, envâi çeşit teori anlatmışlardı ama hiç birinin hayatta karşılığını görememiştik. En işe yaraması beklenen Ölçme ve Değerlendirme dersinde bile teoriden öte bir şey öğretmemişlerdi.
2009’dan beri formasyon, öğrenciyi soyma sitemi şeklinde çalıştı; şimdi de öyle çalışacak. Bastır bin elli lirayı, al belgeni hesabı yani.
Formasyon konusu eskiden de yanlış bir uygulamaydı, şimdi de yanlış bir uygulama. Kaç defa yazdık. Öğretmenlik dışında hiçbir mesleğin ek kredi ve para ödenerek alınan bir formasyon dersi yok. İşletmeci, hukukçu, mühendis, gıdacı… Hiç birisi meslekî formasyon dersi almaz ama öğretmenlere geldi miydi daya 33 kredilik formasyonu. Bu anayasanın eşitlik zihniyetine aykırıdır.
Ne yapılmalı?..
Gençler üniversitelerini bitirirler. Öğretmen olabilecekler, atanır. Diğer mesleklerde olduğu gibi staj döneminde formasyon derslerini alırlar ve uygulamanın içinde olduklarından, her şeyi bal gibi de öğrenirler.
Vaktiyle Hüseyin Çelik bakanken bunu yapmak istedi ama YÖK Başkanı Erdoğan Teziç “Yükseköğretim bizim işimizdir.” Deyip konuyu kesti attı.
Şimdi oralarda “bizim arkadaşlar” var; Teziç de yok… Bakanlıkla YÖK anlaşsın… Mezunlar öğretmen olarak atansın… 1 yıllık staj dönemlerinde, aday öğretmenlere hizmet içi eğitim adı altında formasyon kazandırılsın. Mesele bu kadar basit.
6 seneden beri. Bir kaldırılıp bir konan formasyon konusunun iyice cılkı çıktı. Dediğim yapılırsa, hem konu gündemden düşer, hem de bölümlere gelen öğrenci, “Ne olacağım?” kaygısına kapılmaz.
Son defa verildiği söylenen formasyon hakkının seneye verilmeyeceği şimdiden kamuoyuna mâl olacak ve seneye fen bölümlerinde olduğu gibi, pek çok bölüme öğrenci gelmeyecek. O zaman ne yapacak YÖK?
Çok basit bir uygulama olan teklifim hayata geçirilirse, gençler rahatlar sevgili YÖK üyesi arkadaşlar. Yoksa, biz pedagoji caddesi, formasyon çıkmazında daha çoook debeleniriz…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.