HDP yöneticilerinin terör örgütüne arka çıkan ve onları sahiplenen siyaseti elbette yanlış!

Hendekler kazarak, barikatlar kurarak hangi sorunlarını halledebilecekler ki!

Görüldüğü gibi hendekler ve barikatlar sorunların halline değil uzayıp gitmesine ve çok can yanmasına vesile olmaktan başka bir işe yaramıyor!

HDP yöneticilerinin düştüğü vahim hata ise hendekler ve barikatlar ile sonuç almaya çalışanlara arka çıkmak!

Oysa böyle bir siyaset izlemek isteyenlere ilk karşı çıkması gerekenler HDP çatısı altında siyaset yapanlar olmalıydı!

Onlara, “Durun bir dakika” demeyi becerebilmeli ve “Kavgasız gürültüsüz sorunlarımızı halletmek varken bu işgüzarlık neyin nesi?” diye sorabilmeliydiler!

Belediye Başkanı da olabiliyorlar, milletvekili de olabiliyorlar!

Biraz daha akıllı ve mantıklı davranıp hükümette yer bile alabilecekken hendekler kazarak, barikatlar kurarak işi yokuşa sürmenin ne âlemi var?

Barışçı yollarla bir şey yapmalarına imkân olmasa diyeceğiz ki adamların silaha sarılmaktan başka çareleri kalmamış, ne yapsınlar!

Ama böyle bir şey söz konusu değil!

HDP’liler ömürlerini dağda tüketmiş üç beş adamın esiri haline geldiklerini fark edebilmeliler!

Onlara yaptıklarının doğru olmadığını söyleyebilmeliler!

Bunu yapamadıkları gibi bir de onları sahipleniyorlar!

Devletle çatışmaya girenleri ellerinde hafif silah olduğu gerekçesi ile savunuyorlar! Böyle saçmalık olur mu?

Bir insan isteklerini silah zoru ile gerçekleştirme çabasına girmişse elindeki silah ister hafif ister ağır olsun, ne fark eder? Ters olan, yanlış olan isteklerini silahla gerçekleştirme niyeti değil mi?

Siz isteklerinizi silah gücü ile gerçekleştirmeye çalışır iseniz birilerinin bu isteğinizi silahla durdurmaya çalışmasından daha doğal ne olabilir?

Dünyanın hiçbir yerinde isteklerini silah gücü ile yerine getirmeye çalışma tasvip görmez!

HDP bu konuda bir büyük yanlışın içinde! Ve silahlı mücadeleyi mazur gösterme gibi bir abesle meşgul!

Dileriz ki HDP içinde de akl-ı selim galip gelir ve bu yanlış gidişata dur denilir!

Yine dileriz ki ömürlerini dağda tüketenlerin kaprislerine teslim olmazlar!