MAÇ olmasa da bizim spor platformunda yazacak bir şeyler her zaman ortaya çıkar. Çünkü yıllara dayanan bir düzensizlik, sistemsizlik mevcuttur. Almanya, Fransa, İngiltere gibi ülkelerde yorumcuların, yazarların maçlar olmadığında ne kadar sıkıntı çektiklerine bahse bile girerim. Neden bu kadar eminim? Çünkü bendeniz 13 yıl kadar dünyanın bir numaralı spor gazetesi Fransız L’Equipe’in Türkiye muhabirliğini yaptım. Aynı gazetenin yine dünyanın en çok satan haftalık dergisi France Football’da da görevim vardı. Oralarda hele hele günlük gazetede zaten her branştan sayfalar olduğundan öyle atma tutma yazı olamıyordu.

Şimdi buralara yine nereden mi geldim? Efendim; İstanbul’da denize nazır Beşiktaş’taki otelde bir futbol zirvesi yapıldı. Bizim spor yapımızın en üstündeki bakan, futbolun yine en üst düzey makamları olan federasyon, Kulüpler Birliği, yabancı sözcüler falan neredeyse katılmayan kalmadı. Ben bu toplantıda bir tek adama yanarım, o da sevgili Şenes Erzik’tir. Ne işin var be dostum oralarda? Sen ki, 1980’den beri dünya futbolunu yönetenlerin başında geldin, bizim atıp tutanlar ve hatta ezilenler arasında ne işin vardı?

Son cümleye mi takıldınız? Açalım o zaman... Şimdi yazacaklarımıza başta Harun isimli okurum olmak üzere eleştiri yağdıracaklar vardır ama ben onlara kollarını iki yana açarak, yani ufuklarını genişleterek okumaları tavsiye ederim. Neyse... Bu büyük sipsivri zirvede baktım, Galatasaray ve Beşiktaş Kulübü başkanları yan yana oturuyorlar. Konuşmalar yapıyorlar, fikirler ortaya atıyorlar. Sıkıntılardan kurtulmanın formüleri üzerinde duruyorlar. Federasyon Başkanı ve Kulüpler Birliği Başkanı çıkıp görüş bildiriyorlar, reçeteler üzerinde duruyorlar. Yabancılar da söz alıyorlar. Ama bendenizin gözlerini birini arıyor oralarda. Aslında futbola kim sevdalıysa onların da aramaları gerekiyor... Aziz Yıldırım zat-ı muhteremleri var mı bu toplantıda? Yoklar! Ben atlamış olabilirim diye bu toplantıyı yakından takip edenlere de sordum. Onlardan aldığım cevap da yok idi...

İmdiii... Hani Osmanlı’da böyle derlermiş ya... Sayın Spor Bakanı; neden konuşmanız sırasında tek bir kelam bile etmediniz, bu ülkenin en çok taraftarı olan kulübünün başındaki zatın olmayışı ile ilgili? Sayın Federasyon Başkanı; koca Fenerbahçe’nin bir numarasının orada bulunmayışı sizi hiç mi rahatsız etmiyor? Neden tek bir kelam etmiyorsunuz? Sayın Kulüpler Birliği Başkanı; siz neyin başkanısınız? Kulüplerin değil mi? O halde, ağzının kenarından da olsa tek bir kelam niye çıkmıyor? Yabancılara mı? Onlar nereden bilebilirlerdi ki, böylesine önemli bir futbol zirvesinde ülkenin en çok taraftarı bulunan kulübünün, bünyesinde 12 ünlü yabancı bulunduran firmasının bir numarasının katılmaya tenezzül bile etmemesini... Çünkü onlarda böyle tuhaf tutum, böylesine densizlik yoktur da ondan. Akıllarından bile geçmez.

Netice itibarıyla; helal olsun Aziz Bey! Ülkenin en tepesinden kralına kadar gider yapıyorsunuz. Ve de dimdik ayaktasınız. Ne mahkemeler, ne başkaca yasalar, hepsi rahmetli Erbakan Hocamın dediği gibi size fasa-fiso... Gerçekten de Türkiye Cumhuriyeti’nden ayrı cumhuriyetsiniz.

Şimdi bu zirvenin sonrasında çıkabilecek bir ortak açıklama sizce Kadıköy tarafını ilgilendirir mi? Bence hayır... O halde bu zirve sağlam mıdır, sakat mıdır?