Bugün bari tartışmalara ara verelim
Şu mübarek Ramazan ayında yaptıklarımıza ve yazdıklarımıza bakın, aslında deniz kenarında kumlarla evcilik oynamaktan ibaret. Üzerimize düşen vazifelerle değil, düşmeyenlerle uğraşıyoruz.
Pek çoğumuz bu gerçeğin farkında olduğu halde yine de esasa dönemiyor, suni kavga ve tartışmaların içinde yuvarlanıp gidiyoruz. İş değil yaptığımız ama öyle bir girdabın içerisinde boğuşuyoruz ki, “iyilerle kötülerin” birbirinden ayrılması için mücadele etmekten başka da çaremiz yok gibi.
Bugün Kadir Gecesi. Kadir Gecesi üzerine yazmaya utanıyorum. Çünkü koca bir Ramazan ayını öyle bir koşuşturma içinde geçirdik ki, gel de şimdi hiçbir şey olmamış gibi gecenin önemi üzerine yazı yaz, söz söyle. Gecenin güzellikleri ve özellikleri üzerine yazı yazmaya yüzüm kızarıyor açıkçası.
Bugünün önemine dair yazı yazmayı ve söz söylemeyi, ehillerine bırakarak, başta kendime faydası olsun niyetiyle, sonra da yazacaklarımı paylaşmak isteyenler için, kişileri fenalıktan uzaklaştıran, yamaklıktan kurtaran, olgunlaşmaya sevk eden ahlak ve görgü kurallarından bahsetmek istiyorum.
“Kadir Gecesini gönül huzuru içerisinde eda edecekler nasıl bir huya sahip olmalılar, nasıl bir görgü ve ahlaka sahip olmalılar?” Bu soruya ilk sivil toplum kuruluşu olan “Ahi Teşkilatı’nın” kurucusu Ahi Evran’ın bizlere bıraktığı ilkeleriyle cevaplamak istiyorum.
İyi huylu ve güzel ahlaklı olmak.
İşinde ve hayatında; kin, çekememezlik ve dedikodudan kaçınmak.
Ahdinde, sözünde ve sevgisinde vefalı olmak.
Gözü, gönlü ve kalbi tok olmak.
Şefkatli, merhametli, adaletli, faziletli, iffetli ve dürüst olmak.
Cömertlik, ikram ve kerem sahibi olmak.
Küçüklere sevgi, büyüklere karşı edepli ve saygılı olmak.
Alçak gönüllü olmak, büyüklük ve gururdan kaçınmak.
Ayıp ve kusurları örtmek, gizlemek ve affetmek ve hataları yüze vurmamak.
Dost ve arkadaşlara karşı; tatlı sözlü, samimi, güler yüzlü ve güvenilir olmak.
Gelmeyene gitmek, dost ve akrabayı ziyaret etmek.
Herkese iyilik yapmak, iyiliklerini istemek.
Yapılan iyilik ve yardımı başa kakmamak.
Hakka, hukuka, hak ölçüsüne riayet etmek.
İnsanların işlerini içten, gönülden ve güler yüzle yapmak.
Daima iyi komşulukta bulunmak, komşunun eza ve cahilliğine sabretmek.
Yaratandan dolayı yaratılanları hoş görmek.
Hata ve kusurları daima kendi nefsinde aramak.
İyilerle dost olup, kötülerden uzak durmak.
Fakirlerle dostluktan, oturup kalkmaktan şeref duymak.
Zenginlere, zenginliğinden dolayı itibardan kaçınmak.
Allah için sevmek, Allah için nefret etmek.
Hak için hakkı söylemek ve hakkı söylemekten korkmamak.
Açıkta ve gizlide Allah’ın emir ve yasaklarına uymak.
Kötülük ve kendini bilmezliğe iyilikle karşılık vermek.
Bela ve kötülüklere sabır ve tahammüllü olmak.
Müslümanlara lütufkar ve hoş sözlü olmak.
Düşmana düşmanın silahıyla karşılık vermek.
Fani dünyaya ait şeylerle övünmemek, böbürlenmemek.
Yapılan iyilik ve hayırda, Hakk'ın hoşnutluğundan başka bir şey gözetmemek.
Her zaman, her yerde yalnız Allah’a güvenmek.
Aza kanaat, çoğa şükür ederek dağıtmak.
Feragat ve fedakarlığı, daima kendi nefsinden yapmak.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.