Kemal Belgin

Kemal Belgin

Bak sen şu işe!

Bak sen şu işe!

BAŞLIK rahmetli büyük tiyatro üstadı Muammer Karaca’nın bir oyununda sık sık tekrarladığı cümle idi. Şaşkınlıklar halinde kullanırdı rahmetli büyük usta bu cümlesini...

Bakın şimdi yazacaklarım da tam anlamı ile böyle bir cümle kullanmaya uygun olacak. Fenerbahçe’nin teknik patronu Pareira, üç oyuncu değişikliğini de 72. dakikada yaptı. Maç kaç kaç mı? Fenerbahçe sadece 2-0 önde... Haaa Kasımpaşa on kişi kalmış, bunu sebep olarak gösterebilir. Hadi sona eklenen dört dakikayı da koyun, yani daha bitime 22 dakika var. Neredeyse bir maçın dörtte biri... Çıkardığınız oyuncular ki, bunlardan biri Volkan, diğeri Ozan, takımın en dinamik oyuncuları... Yerlerine alınlardan biri koca sezonda toplam dört- beş maç oynamamış Mehmet Topuz, diğeri ise sakatlıktan yeni çıkmış Alper... Üçüncü ise yüklenilen oyunda rakip defansı yıpratan Fernandao... Yani maçın başında olsa neyse...

Gelelim Kasımpaşa’ya... Hafta içi televizyonlarda çıktığım programlarda bu maçın Fenerbahçe için en kolay maç olacağını ısrarla söyledim. Bana Topal, Sousa ve Markoviç eksikliklerini söylemelerine rağmen ısrar ettim. Çünkü Kasımpaşa’nın çok sevdiğim hocası Rıza, bugünlere kadar takımlarına sezona çok iyi hazırlar, bir 15-20 maçlık periyodu harika geçer, ama sonra işler zorlaştıkça da onun takımları düşüş yaşardı. Hem oyuna göre strateji belirlemede, hem de kurguda... Birinci dayanağım bu idi. İkinci ise hem Eren’in, hem de Scarione’nin sakatlıkları Fenerbahçe savunmasının çok rahat bir akşam yaşayacağının habercisi idi. Adem mi? Bu üçüncü sınıf oyuncu olsa olsa Fenerbahçe tandemine idman verebilirdi. Malki de yedekler arasına oturtulacaktı zaten...

Peki, sizce maç tam benim beklediğim gibi geçmedi mi? Hele hele tuhaf Kasımpaşa stoperi oyundan atıldıktan sonra... Haaa, bir önemli noktaya daha gelelim. Ya Fenerbahçe’de de oyuncu değişiklikleri yapıldıktan sonra bir sakatlık olsaydı da, sahadaki oyuncu sayısı eşitlenseydi. Hem de Malki oyuna girmişken... Ama şans Portekizliden yana idi. Ancak ne var ki, birçok televizyonu izledim, kimse bu değişiklik saçmalığına değinmedi. Eeee maçı Fenerbahçe kazandı ya... Aynı zat-ı muhteremler,  Kayseri ile oynanan kupa maçından sonra Antalya’da yaşanan facianın kontağının aslında Kayseri maçında açıldığını da fark etmemişlerdi.

Devam edelim. Yayıncı kuruluşun bir yorumcusu var, maçtan önce öten... Diyor ki, “Kjaer savunma bakanıdır...” Hadi be! Yenen golden bir izle bakalım bakanını... Hatta hatta Volkan’ın kurtardığı pozisyonda da izle bakalım bakanını... Gerçekten bakan mı, yoksa henüz müsteşar bile olamamış mı? Aynı maç öncesi yayıncı kuruluş yorumcusu diyor ki “Van Persie’nin Galatasaray maçında Selçuk’a yaptığı pres...” Vay be, amma uyumuşuz meğerse... Van Persie, hem de rakibin orta alan oyuncusuna pres yaparmış... Gören duyan varsa bu arkadaşa bildirsin...

Bunu de neden yazdım. Ülke futbolu yayıncı kuruluşu ile de nerelerde varın siz anlayın...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kemal Belgin Arşivi