Ne Ekerseniz Onu Biçersiniz
Muhammed İkbal’in babasının kendisi ile ilgili düşüncelerini anlattığı şiirinde şöyle bir bölüm yer alır: “Yarın Peygamberlerinin huzurunda toplanacağız, orada onun seçkin ümmetleri, gazileri, şehitler zahitler, âşıklar, alimler haşr olacaklar. Eğer Hz. Peygamber bana şöyle sorarsa ben ne cevap vereceğim? Allah sana İslam üzere yetiştiresin diye Müslüman bir genç bahşetti. Fakat bu genç hakikatten nasibini almamış, sen bu kadar kolay işi başaramadın, çamur ambarını insan yapamadın derse ne ona ne diyeceğim…” Acaba kaçımız ”hamdolsun çocuğuma karşı görevlerimi tam anlamıyla yerine getirdim ve onu İslam üzere yetiştirdim” diyebiliriz? Kaçımız Peygamber takipçisi çocuklar yetiştirmeyi başarabildik ya da?
Eğer bir anne baba “çocuğumu Allah’ın dinine bağlı, kendini bilen sorumluluk sahibi bir fert olarak yetiştireceğim” diyor fakat bu noktada gerekli mücadeleyi vermiyorsa, o çocuktan bir şey beklemeye hakkı yoktur.
Eğer bir anne baba, çocuğunun hangi üniversitede hangi bölümü okuyacağına daha doğmadan karar veriyor fakat onun yaşamını hangi doğrultuda sürdüreceğini gündeme dahi getirmiyorsa o çocuktan bir şey beklemeye hakkı yoktur.
Eğer bir anne baba, çocuğuna Allah’ın dinini öğretmiyor fakat ondan hayırlı bir evlat olmasını umuyorsa bu bekleyişleri boşunadır, zira vermediğiniz bir şeyi alma hakkına sahip olamazsınız.
Eğer bir anne baba, çocuğunu ahlakı değerlerle tanıştırmamış, ona nerede ve nasıl yürümesi gerektiğini göstermemişse, ondan iyilik beklemeye hakkı yoktur.
Eğer söylemlerinizde olduğu gibi hayırlı evlatlar yetiştirmeyi düşünüyorsanız, onlara ilk evvela dinlerini öğretmeli ve bu doğrultuda yaşayabilmeleri için telkin vermelisiniz. Yoksa diken ektiğiniz bir topraktan gül beklemeye hakkınız olamaz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.