TEMEL kural şudur: Müslüman iyi, faydalı, hayırlı bilgiler öğrenmeli; bu öğrendiklerini uygulamaya koymalı, hayata geçirmeli, gerçekleştirmelidir.

Bu kuralda kaç unsur (faktör) vardır?.. Birincisi öğrenmektir… İkincisi, iradesini kullanarak bunları uygulamaktır.

İyi, faydalı, hayırlı bilgilerin başında ne gelir?.. İlmihal dediğimiz temel din bilgileri gelir. Kadın erkek her Müslümanın bunları öğrenmesi farzdır. Farzı terk eden ne olur? Günahkâr olur.

Yine islamî bir kural zikr ediyorum:

Bilen âlim, fakih, ziyalı Müslümanlar, bilmeyen Müslümanlara iyi, faydalı, hayırlı bilgileri öğretmekle vazifeli ve yükümlüdür. Bu vazifelerini yerine getirmezlerse günahkâr olurlar.

İlmihal dediğimiz bilgiler kaç bölüme ayrılır?

Beş bölüme ayrılır: Birincisi: İnançla ilgili bilgilerdir, bunlara akaid denir… İkincisi: Temizlik ve ibadetlerle ilgili bölüm… Üçüncüsü: Nikâh, alış veriş, ticaretle ilgili temel islamî kurallar… Dördüncüsü: İslam ahlakının kuralları… Beşincisi: Devlet idaresi, dünya ile ilgili kurallar. Bunlara ahkâm-ı sultaniye denir.

Bir kural daha: Her Müslüman ilmihalini, kendisine yetecek miktar ve seviyede öğrenmeli, bilmelidir.

Türkiye’de on milyonlarca Müslüman yaşıyor ve bu halk ilmihalini doğru dürüst öğrenmiyor. Bu korkunç bir noksandır, eksikliktir… Bu eksikliğin mutlaka telâfi edilmesi, giderilmesi gerekir… Bu işi, bu hizmeti, bu vazifeyi kimler yapacaktır?.. Bilen sorumlu Müslümanlar yapacaktır. Yapmazlarsa, on milyonlarca halkın günahına ortak olurlar, büyük vebal altında kalırlar.

DİKKAT!.. İlmihalini öğrenmeyen Müslüman derin bir gaflet içindedir.

Birkaç kelime de İRADE konusunda yazayım: Müslüman, ilmihalini öğrendi ve beş vakit namaz kılmanın, imandan sonra İslam’ın ikinci temel şartı olduğunu öğrendi… Ne yapacak?.. İradesini kullanıp namaz kılmaya başlayacak… Namazı zaten kılıyorsa, daha dikkatli, daha itinalı, dosdoğru kılmaya çalışacak.

İyi, faydalı, hayırlı bilgiyi öğrendi ama iradesini kullanıp bunu hayata geçiremedi… Böylesi iradesiz kötü ve çürük bir Müslümandır.

Müslümanın öğrenmesi gereken iyi, hayırlı, faydalı bilgiler sadece ilmihal değildir. Kendisine yetecek miktarda genel kültür sahibi olması da gerekir.

Kültürlü insan okur ve yazar… Müslümanın yazısı güzel olacaktır. Liseye veya üniversiteye giden Müslüman bir gencin elyazısı son derece düzgün olmalıdır. Kargacık burgacık eciş bücüş ilkel bir yazı Müslüman gence yakışmaz.

Yukarıdaki paragrafı okuyan Müslüman bir genç ne yapacaktır?.. İradesini kullanıp elyazısını güzelleştirecek, düzgün ve estetik hale getirecektir… Bu çok zor bir iş midir?.. Hiç zor değildir, aksine kolay bir iştir. Parası varsa bir kaligrafi kursuna gidecek, yoksa internetten güzel yazı sitelerine girip öğrenecektir… Bunu yapamıyorsa iradesiz, gafil, mıymıntı, fazla bir işe yaramaz bir kimsedir.

Faydalı pratik bir bilgi: Her liseli veya üniversiteli gencin cebinde (bütçesine göre) güzel bir cep defteri ve güzel bir mürekkepli dolmakalem bulunmalıdır. Bütçe ölçüsü de şudur: Cep telefonuna bin lira vermiş ama cep defteri ve mürekkepli dolmakalemi yok… Böyle dengesizlik olmaz!.. Beş on lira deftere, otuz kırk lira da kaleme para bulacaksın… Efendim ben notlarımı cep telefonuma kayd ediyorum… Böyle diyen çıkarsa onu muhatap kabul etmem… Müslüman olduğu için sevgi ve selamımı beyan eder, karşısından çekilirim. Ne hali varsa görsün?

ÇOK TEMEL BİR KURAL:

Lise gençlerimize alternatif bir eğitimle dört şey kazandırmalıyız: Birincisi: İslam’ı doğru olarak öğretmeli ve anlatmalıyız… İkincisi: Güçlü ve sağlam bir genel kültür vermeliyiz… Üçüncüsü: Yüksek İslam ahlakı, İslam görgüsü, İslam nezaketi ve mürüvveti öğretmeliyiz… Dördüncüsü: Onlara estetik, sanat, güzellik, mimarlık, şehircilik, giyim kuşam, İslam zevkini kazandırmalıyız.

Bütün bunlar öğretmekle, öğrenmekle, öğrendiklerini hayata geçirmekle, yani İRADE ile olur.

Cahiller ve iradesizler bu işleri başaramaz,

KURAL: İyi, faydalı, hayırlı bilgileri öğrenmeyen, bunları hayata geçirmeyen cahil ve iradesiz kimseler ne olur? Harcanırlar, hayatlarını kuruntularla boşa geçirmiş olurlar.

BU YAZIYA EK:

1. Genç nesillere ve halka İslamı doğru olarak öğrenmek için mükemmel bir plan ve program yapılmalı ve gereken kitaplar yazdırılıp yayınlanmalıdır.

2. Reformcuların, Fazlurrahmancıların, light ve ılımlı İslamcıların, dinde yenilik ve değişiklik isteyenlerin, Mutezile taifesinin, Kemalist ilahiyatçıların, Afganîcilerin, hadis ayıklayıcılarının ve diğer firak-ı dallenin; İslam’ın içini boşaltmalarına izin verilmemeli, bütün yasal yollarla kötülükleri frenlenmeli ve engellenmelidir.

3. Gençliğe ve halka Ehl-i Sünnet İslamlığı öğretilmelidir.

4. İngiltere’deki Eton Koleji ayarında ve seviyesinde çok vasıflı bağımsız İslam mektepleri açılmalıdır.

5. Eğitim, öğretim, okul hizmetleri islamî ıslah ve kalkınma plan ve programının başına alınmalıdır.

6. Plansız programsız rastgele eğitim faaliyetleri yapılmamalıdır.

29.03.2016