EFENDİM; Fenerbahçe’nin dar ceketli, yani fiyakalı modern hocası elindeki kaliteli ve bol alternatifli kadrosunu ligin bitimine iki üç hafta kala keşfetmekle kalitesini kanıtlamıştır. Hangi kalite mi? Bazı isimli oyuncuların ve de tepeden gelen ince ayarların etkisinde kalabilen kalitesi...

Volkan Şen, az kalsın Markoviç’in İngiliz liginden gelişinin altında eziliyordu. Alper, neredeyse kenarlara isyan eden Nani’nin isminin gölgesinde az kalsın bizi Eskişehirspor’da yanıltan adam olarak damga yiyecekti. Bir sağa bir sola yalpa ederek oynayıp, herkesi kurucu orta sahayım diye kandıran Diego’dan vazgeçişin de acaba son maçlardaki bol golde payı var mı? Bakın Van Persie-Fernandao kıyaslamasına girmiyorum. Neden mi? Ciddi rakipler karşısında kimin takıma daha yararlı olduğunu sanırım herkes sezon başından beri izliyordur...

Futbol maçı iki takım arasında oynanır gerçeğinden yola çıkarak sizlere Gaziantepspor takımının bu ligin Kayserispor’la birlikte en zayıf takım olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Öylesine ki, Hollandalının attığı kafa golüne bir bakınız. Kendine göre sağ kanattan orta yemek üzere olan bir takımın savunmasının duruşu tam bir mahalle ortamı gösteriyor... Hollandalı Persie, kafayı vururken, rakip savunmanın ortası neredeyse10 metre karelik bir boş bırakmış. Nerede mi? Penaltı ile altı pas üzerinde... Kjaer’in attığı golde, Hürriyet bu oyuncuyu bırakıp başka bir arkadaşının markaj altına aldığı oyuncuya koşuyor. Ama kimse o ortayı atmak yerine dört metre geride duran boş arkadaşına o topu vermeyen Hollandalıyı eleştirmiyor, gol oldu diye övüyor... Haa bu arada Fenerbahçe’nin attıklarından çok tabelaya yazılamayan fırsatları var. Alper’in nefis kafası ile Alves’in direkte patlayan frikikleri ise en çarpıcı olanlarıydı. Bu arada Fenerbahçe’nin skorda rahat öne geçmesine rağmen rakibine her alanda yaptığı presi de övelim. Bu görüntü zaten cılız olan rakibin tam anlamıyla beyaz mendil sallamasına da neden oldu.

Sonuçta mı? Eh, bendeniz yine her meslektaştan aylar önce, geride olmasına rağmen bir numaralı favorimin Fenerbahçe olduğunu bu sütunlarda yazıp, ekranlardan söylemiştim. Hâlâ aynı yerdeyim...