Kemal Belgin

Kemal Belgin

Aklın yolu nerede?

Aklın yolu nerede?

Hani derler ya; birçok kişi aynı noktada birleştiğinde, aklın yolu birdir diye... İşte çevremde de futbolla ilgili kim varsa şimdi yazacaklarımın altına neredeyse imza atacaklar.

Mesele şu: Şampiyonluk yarışındaki Fenerbahçe ile Beşiktaş’ın maçları üç hafta kala neden aynı gün ve aynı saatte  oynatılmıyormuş. Benim bildiğim kadarı ile bizim federasyon ki benzeri dünyaya henüz gelmemiştir, bu çoğunluğa karşı doğru noktayı son iki hafta olarak tespit etmişti.

Neyse, bizim pencereden bakalım meseleye... Galatasaray-Beşiktaş bugün oynayacak. Pazartesi de Başakşehirspor-Fenerbahçe maçı var... Yani ne mi? Yani Pazar günü oynanacak maçın sonucu ertesi gün oynanacak olanın futbolu, hatta sonucu üzerinden direkt etki eder. Eder mi? Kimine göre eder, kimine göre etmez. Ama Beşiktaş kazanırsa, Fenerbahçe oyun planını tamamen kazanma üzerine mi kurar? Böyle yaparsa, Başakşehir’in kontra oyununa çanak mı tutmuş olur? Ya da Beşiktaş’ın berabere kalması halinde Fenerbahçe de diğer iki haftayı düşünerek oyunu en azından kaybetmemek adına mı oynar? Ya da… Üret üretebildiğin kadar...

Peki, meseleye bir başka açıdan bakalım... Beşiktaş’ın bitime üç hafta kala bir beraberlik hakkı var. Fenerbahçe’nin ise sonuna kadar ayakta kalmak adına mutlaka kazanması gerekiyor. Aynı kazançlar, aynı kayıplar Beşiktaş’ı şampiyon yapacak. O halde aynı gün aynı saatte oynamaları daha uygun değil mi? Bu defa da kulaklar gözler kenarda olacak, bir stattan gelecek haber, diğer zemindeki futbolu etkileyecek, olumla veya olumsuz...

Hani derler ya gel çık işin içinden diye... Sen olsan ne yapardın diye soracak olursanız. Bizim futbolun iki ezeli rakibi şampiyonluk için mücadele ediyorsa, statüme koymuş olsam da ben bu yarışın bitimine üç hafta kala aynı gün, aynı saate alırım maçları.

Şimdi bir ancak daha çekelim... Federasyon başkanı Beşiktaş’ın eski başkanı. Diğer taraftar Aziz Yıldırım lafını duyduğunda rahatsız olduğu söyleniyor. Evet, hem de kendi yönetiminin içinden birçok kişiden işitilmiştir. Yani ne yapsa kimseye yaranamaz durumda. Medya, Fenerbahçe’nin yayın organı haline geldiğinden o da ne yapacağını şaşırmış durumda. Rakipler mi? Biri Galatasaray... Birinci derece Fenerbahçe’nin ezeli rakibi... Ama sahadaki rakibi de Beşiktaş, yani ikinci derecedeki ezeli rakip... Başakşehir’in umurunda mı? Avrupa’ya gitmeyi sanki garantiledi gibi... Dedikodu bohçasını açarsak, başkanı Galatasaray kongre üyesi, teknik direktörü de Galatasaraylı... Ama içinde kayıtsız şartsız birilerine teslim olmuş Emre var. Bu Emre biraz kırgın olduğu Fenerbahçe’ye karşı hayatını mı ortaya koyar, yoksa... Seyirci mi? Bence statta ev sahibinden çok Fenerbahçeli olacaktır. Diğer maçta ise, yani bugün Beşiktaş’ın hiç seyircisi olmayacak. İki İstanbul büyüğünün maçındaki bu ayıp daha ne kadar sürecek.

Neyse, değnek var ya, iki tarafı da tutulacak gibi değil... Biz kendimizi bu bize ülke gerçeklerine uygun bataklıktan, her zaman olduğu gibi kurtarıp, saha içi tekniğine bakalım.

Önemli olan mı? Şampiyonlar Ligi’ne biri direkt gidecek. Diğeri de baraj maçı oynamak zorunda. Önemli olan her ikisinin de artık Avrupa’da ses duyurmasıdır... Ülke futbolları böyle yükselir, böyle ivme kazanır. Yabancı sayısını serbest bıraktık değil mi? Göreceğiz bakalım Avrupa arenasında bu bize ne kadar uydu? İşte önemli olan yer de burasıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kemal Belgin Arşivi