Bu Asansör Asla Çalışmaz
Kızgın insanlar düşüncelerini bağırıp çağırarak ifade ederler. Kızgın olduğunuz zaman genellikle düşüncelerimiz gerçeği yansıtmaz. Örneğin; kendi kendinize ‘Eyvah! Şimdi her şey mahvoldu!’ gibi bir şey söylemek yerine, ‘Evet, çok can sıkıcı! Neden kızdığımı çok iyi anlıyorum. Ama dünyanın sonu değil ve buna kızmam, bu olayı olmamış hale getirmeyecek’ diyebilirsiniz. Her iki düşünceyi de zihninizden geçirerek deneyiniz. Bu arada farkında olmadan çok sık kullandığımız ve bizi kızgınlık duygularına hazırlayan ‘asla’ ya da ‘her zaman’ gibi sözcükleri zihnimizde yakalamaya çalışalım.
‘Bu asansör asla çalışmaz!’ ya da ‘Zaten her zaman telefon etmeyi unutursun’ gibi cümleler hatalı olduğu gibi aynı zamanda kızgınlık duygunuzda haklı olduğunuzu düşünmenize de yol açar ve siz durumla ilgili yargıyı vermiş olduğunuzdan, problemin çözümüne de katkıda bulunmaz. Mesela randevularına her zaman geç kalan arkadaşınız var. Hemen saldırmaya kalkmayın. Bunun yerine problemin ne olduğunu ortaya koyup çözüm yolu bulmaya çalışın ve öfkelenmenin hiçbir şeyi çözmeyeceğini kendinize hatırlatın.
Öfkeyi yenen diğer bir neden mantıktır. Öfkelendiğinizi hissettiğinizde mantığınıza sığının. Sinirlendiğinizde tepki vermeden önce 5 kere nefes alıp verin ya da içinizden 10’a kadar sayın. Bu arada olaya olumlu bakma konusunda kendinizi uyarınız. Bu davranışınızla hem karşınızdaki kişiyi kırmamış olursunuz, hem de kendinizi öfkenin zararlı etkilerinden korumuş olursunuz.
Akıl, Öfke Coştuğunda Kaybolurmuş
Bunalım, öfke, kıskançlık gibi duygulara hükmetmeyi ve işlerinizi ertelememeyi öğrenmelisiniz. Öfke, uygun ifade edildiğinde, son derece sağlıklı ve doğal bir duygudur. Ancak kontrolden çıkıp da yıkıcı hale dönüşürse kişisel ilişkilerde sorunlara yol açar. Kişisel problemlerin temelinde öfke vardır. Arkadaşınız, anneniz, kardeşiniz, sokaktaki bir adam, öğretmeniniz, amiriniz, memurunuz gibi belli bir insana öfkelendiğiniz gibi; trafik sıkışıklığı, iptal edilen bir randevu gibi bir olaya da öfkelenebilirsiniz. Konumuzla alakalı bir hikâyeyle yazımızı noktalasak iyi olacak gibi. Zira okurlarımızdan kızanlar olduğunu hisseder gibi oldum.
Filozof Sokrates ve eşi iyi geçinemezlerdi. Bir gün eşi Sokrates'e yine bağırarak, onu azarlıyordu. Ünlü filozofun hiçbir karşılık vermediğini görünce eşi daha da çok öfkelendi ve bir kova suyu onun başından aşağı döktü. Sokrates, yine sakinliğini bozmadı, "Gök gürültüsü çok şiddetliydi" dedi. "Arkasından böyle bir sağanağın gelmesi normaldir."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.