Yenilgiden Ders Çıkarmalıyız
Size bir soru: Başarılı olmayı ne kadar istiyorsunuz?
Düşünün... Ne kadar? Başarıyla aranızdaki tek engel, kendinizsiniz... Çünkü insanı ancak kendisi yıkabilir, kendi sözleri ve düşünceleri... Diğerlerinin söylediklerine inanmak yine sizin kendinize oluşturduğunuz bir engeldir... Oysa sizin içinizde, bildiğinizden daha büyük biri var. Sizi en iyiye götürmek için yalnızca bir şey bekliyor. Onu fark etmenizi… "O" fark etti...
Bir gün okuldan geldi, kitaplarını yere fırlattı, odasına koşup ağlamaya başladı... Okulu bitirmesine iki yıl kalmıştı ve en büyük hayali, basketbol takımına kabul edilmekti... Annesi odaya girdi ve "Neler oluyor?" diye sordu. "Takıma giremedim" dedi küçük çocuk. "Bana sen küçüksün dediler..."
Annesi bunun üzerine kolunu oğlunun boynuna doladı: "Bak, önemli konu, takımın içinde senin ne kadar küçük olduğun değildir" dedi. "Önemli olan, senin içinde ne kadar büyük bir takım olduğudur..." Annesi bunları söyledikten sonra odadan çıktı. Küçük çocuğun birden gözleri parladı. Onun bu sözleri duymaya ihtiyacı vardı. O an kendini hiç olmadığı kadar güçlü hissetti... Ertesi sabah çalışmaya başladı. Erkenden kalkıp antrenmana gitti, her sabah, her akşam, her gün, her hafta... Yağmur, kar demeden... Çalışırken kendi kendine hep annesinin sözlerini tekrarladı. O bu sözleri yineledikçe, içindeki ateş de giderek büyüdü, büyüdü. Bir yıl sonra takım için seçmelere yeniden başlandı. Bu kez güçlüydü. Takımın kaptanı, ondan çok etkilenmişti. Onu o yıl takıma aldı. O yılı izleyen yıl, yine takımdaydı ve o sezon dışarıdan teklifler almaya başladı. Önce amatör kulüplerde oynadı, çok geçmeden profesyoneller arasına tırmandı. İçindeki ateş yandıkça, o ateşin kendisini daha yükseklere taşıdığını duyumsuyordu. Daha yükseklere, daha yükseklere tırmanmaya başladığı yolda, önünde artık hiçbir engel yoktu. Hiçbir şey durduramıyordu onu… O şimdi, “en büyük basketbol yıldızı” unvanını taşıyor.
Günlük hayatınızı şekillendirin ve iş başarınızı etkileyen algılama biçiminiz, davranışlarınız olduğunu da unutmayınız. Hayatı nasıl algılıyorsanız davranışlarınız da ona göre şekillenir ve aynı zamanda düşünce ve söylemlerimize de yansır. Hayatta başarılı olanlar, hayatı pozitif olarak algılayanlar ve iletişimde de pozitif dili kullananlar olduğunu hatırınızdan çıkartmayınız. En önemli karelerinin geçtiği hayatımızda kendimizi geliştirmek için ne kadar çaba sarf ediyoruz? Olumsuzluklara razı olmayan, her şartta yapılabilecek iyi bir şeyin olduğuna inanan, insan hayatını olumlu yönde etkileyen bir düşünce tarzı pozitif düşüncedir. Başarının yolu pozitif düşünceden geçmektedir. Pozitif düşünen insanlar, umudunu, güven ve iyimserliği kaybetmeden cesur ve üstünlük sahibi olduklarını çevrelerine hissettirmektedirler. Hal böyle olunca pozitif düşünenler, kendileri gibi pozitif düşünebilen ve hayata bakışlarında pozitif olan insanlarla arkadaşlıklarını sürdürmektedirler.
Genellikle başarısızlığa uğradığımız zaman, yenilgi duygusunu yaşar ve bir daha da denemeye cesaret edemeyiz. ‘Boşa uğraşıyoruz, başaramayız, benden geçti veya çok gencim’ gibi olumsuz sözler gündelik hayatımızda bizi başarısızlığa itebilir. Hâlbuki bunun yerine hayata olumlu bakıp, ilk yenilgide pes etmeden ondan ders çıkartmayı öğrenmemiz gerekmektedir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.