Oksijen maskesini önce kendinize
Uçaklar uçuşa geçmeden önce ya da geçtikten hemen sonra hostesler kimi uyarılarda bulunurlar.
Onlardan biri de çocuklu yolcular için olağanüstü durumlarda oksijen maskelerini önce kendilerine sonra çocuklarına takmaları tavsiyesidir. Çünkü çocuğun emniyeti onlara bağlıdır. Önce kendilerini emniyete almaları gerekir ki çocuklarının emniyetini sağlasınlar.
Kendisi güvende olmayan başkasına nasıl yardım etsin ki?
Fakat TBMM bunun aksini yapıyor. Kendisi tehdit altındayken başkasına yardım etmeye çalışıyor.
Anayasa Mahkemesi'nin 367 kararından sonra ve Anayasa değişikliğini esastan inceleyip iptal ettikten sonra artık TBMM'nin yetkileri tehdit altına girmiştir. AYM Meclis'in yetkisi dahilindeki Anayasa değişikliğini Anayasa'daki esastan inceleyemeyeceği sadece şekil yönünde inceleyebileceği sarih hükme rağmen iptal etmiştir.
Bu durumda Meclis'in kendisini emniyete alan düzenleme yapmadan, yasama faaliyetine başlaması bana oksijen maskesini önce çocuğuna bağlamak isteyen yolcuyu hatırlattı.
Yolcunun bu durumda hem kendisini hem de çocuğunu tehlikeye attığı tecrübe ile sabittir.
Aslında bugün bir bayram yazısı yazmak daha yerinde olurdu. Ama TBMM bugün açıldığı için ve TBMM milli iradeyi temsil ettiği için yani beni de temsil ettiği için onu bekleyen tehlikeye işaret etmek istedim.
TBMM bence bütün işleri bir kenara bırakıp önce Anayasa Mahkemesi'ni çağdaş ülkelerdeki gibi toplum denetimine açık hale getirmelidir. Bütün mesaisini buna harcamalıdır. Anayasa Mahkemesi'ni demokratik bir zemine oturtmadan yapacağı her yasa çalışması mahkeme üyelerinin insafına kalmıştır. 367 kararı ve son Anayasa değişikliğinin iptali bunu yüksek sesle bütün dünyaya ilan etmiştir.
Ne mi yapılması gerekir? TBMM her şeyden önce yasama yetkisine ortak olan Anayasa Mahkemesi'nin oluşumunu ve yetkilerini yeniden belirleyecek bir Anayasa değişikliğine gitmelidir.
Bunun alt yapısını Anayasa Mahkemesi'nin kendisi bizzat hazırlamıştır. Mustafa Bumin'in başkanlığı döneminde mahkemenin kendisi bir değişiklik teklifi hazırlamış ve siyasetçilere sunmuştur.
Maalesef o zaman bu teklife siyasetçiler gereken ilgiyi göstermemişlerdir!
Teklif Anayasa Mahkemesi arşivinde bulunmaktadır.
TBMM bu teklifi almalı, komisyonlarda olgunlaştırmalı ve bir an önce yasama yetkisini istediği takdirde elinden alan mahkemenin bugünkü toplum denetimine kapalı şeklini ve yetkisini demokratikleştirmelidir.
Bu değişikliği gerekirse referanduma bile götürmeli engellerle karşılaşırsa Meclis kendisini feshederek erken seçime gitmelidir.
Çıkardığı her yasa hatta Anayasa değişikliği bile bu mahkemenin insafına kalmış bir Meclis'in milli iradeyi temsilinden ne kadar söz edebiliriz ki?
Türkiye'nin şu anda en acil ihtiyacı budur. Bütün demokratik reformlardan önce Meclis'in sağlıklı çalışması sağlanmalıdır.
Evet Meclis oksijen maskesini önce kendisi takmalıdır.
Not:Peygamberimiz Efendimiz Aleyhisselam, “Oruçlunun iki sevinci vardır, birincisi orucunu açtığında, ikincisi Rabbine kavuştuğunda” buyurmuş. Bize oruç açma ve bayrama kavuşma sevincini yaşatan Rabbim'den kendisine kavuşunca da sevinmemizi nasib etmesi duasıyla bayramınızı tebrik ediyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.