Eğitimin Amacı 1
Bu gün eğitimde eksikliğini hissettiğimiz en önemli konu amaç meselesidir.
Birisi kalkar da “Bireysel ve toplumsal yönlerden ne kadar olumlu kavram varsa bir araya toplayan “Türk Milli Eğitiminin Temel Amaçları”nın nesini beğenmiyorsunuz?” derse, cevabımız şu olacaktır:
“O ifadelerin maalesef ruhu yok. İsbata ne hacet, gerçekler ortada, onca güzellikleri amaçlayan Türk Milli Eğitiminin hali işte gördüğünüz gibi...”
Bu gün “niçin okuyorsun?” sorusunun cevabının ne olacağı, aşağı yukarı bellidir. Çünkü öğretmenliğim süresince çok sordum bu soruyu öğrencilerime.
“Bir meslek sahibi olup para kazanmak, ev, aile, otomobil, eğlenme gibi ihtiyaçlarımı karşılamak için.”
Bu cevap biraz düşünen, derslerine çalışan öğrencilerden gelir. Çoğu ise, bu amacı bile düşünmemiştir. Onlara göre okula gelmesi gerekiyor. Neden? Aldığınız cevaplar şaşırtıcıdır:
“Ne bileyim ben?”,
“İşte herkes öyle yapıyor”,
“Ailem de öyle istiyor”,
“Okula gitmeyecek de ne yapacaksın, nerde vakit geçireceksin?”
Bu ve benzeri cevaplar, amaçsızlığın acı ifadeleridir. Acıdır, çünkü hepsi de yanlış!
Yanlıştır, çünkü Peygamberimiz buyuruyor:
“Kim alim geçinmek, sefihlerle münazara yapmak ve halkın dikkatlerini kendine çekmek gibi maksatlarla ilim öğrenirse, Allah o kimseyi cehenneme atar.”( Tirmizî,İlim 6 no:2656;İ. Canan 7/309.)
“Bir insan, kendisiyle Allah rızası kasdedilen dini ilimlerden bir ilmi, sırf dünya malını elde etmek için öğrenirse, kıyamet gününde cennetin kokusunu dahi duyamaz.”( Ebû Dâvud ve İbn Mâce’den, Mansur Ali Nasıf, et-Tac 1/74.)
“Kim, Allah’tan başkası için ilim öğrenir veya o ilimle Allah’tan başkasını amaçlarsa, cehennemdeki yerine hazırlansın.”( a.y.)
Bunların cehenneme atılış sebepleri, ilmi tamamen dünyevi amaçlarla istedikleri içindir. Oysa her salih amelde olduğu gibi ilimde de amaç, “Allah’ın rızası” olmalıdır. İslam’da ilim edinmenin amacı, kulluğumuzu güzel yaparak Allah’ın rızasını kazanmaktır. Her şeyden evvel kalbimizde böyle temiz bir niyet olmalı.
Madem ki ameller niyetlere göre değer kazanır, ya da kaybeder, öyleyse işin başında temiz bir kalp ve temiz bir niyet olmalı.
Riyakarlık, sadece ibadetlerde ve hayırlarda olmaz. İlimde de riyakarlık olmamalıdır. İslam, ihlası emretmiştir. Her iş Allah için yapılmalıdır. Allah’ın rızası düşünülmeden yapılan her iş, çirkindir. Hele Allah rızası ile çatışıyorsa, çirkinin çirkinidir. İlimde ihlassızlık ise, çirkin olduğu kadar tehlikelidir de. Bu gün gelişen ilimler, her ne kadar insanlığa teknik olarak bir kısım imkan ve kolaylıklar sunmuşsa da, iki dünya savaşı ile yaşanan ızdıraplardan sonra dahi, dünyayı cehenneme çevirebilecek ve kitle ölümlerine sebep olabilecek silahlar yapılmıştır. Bu silahların ve tekniğin tehdidiyle milyonlarca insan zulüm görmekte, inim inim inlemektedir. Daha önce de geçtiği gibi insanlığın felaketi, bir yerde inançsız ve erdemsiz alimlerin eliyle gerçekleşmektedir.
(Devam edeceğiz)