Pokemonların peşine nasıl düştük?
POKEMONLARIN PEŞİNE NASIL DÜŞTÜK!
Dünyadaki bütün insanları sokaklara döken ve belki de insanların bugüne kadar en çok tepki vermesi gereken olaylarda bile sessiz kalmalarına rağmen bir oyun için sokak sokak gezerek pokemon avlaması ne durumda olduğumuzu göstermiştir.
Masum insanların vahşice katledilmesi, çocukların köleleştirilerek sokaklara salınması, milyonlarca insanın savaş yüzünden evsiz kalması , Aylan bebeğin cansız bedenin kıyıya bir balık vurması, denizlerimizde ölen binlerce mülteci, Avrupa’yı karıştıracak büyüklükteki mültecilerin akını bizi pokemon kadar yakından ilgilendirmedi!
Neden mi?
Çünkü gerçekten bu konular bize sanal gelirken asıl pokemon oyunu gerçek gelmeye başladı. Sanal bir dünyanın içinde bize sunulan gerçekler ilgimizi çekmezken gerçek dünyanın içindeki sanallık daha çok dikkatimizi çekerek bizi etkiledi ve sokaklara döküldük.
Mendil satan çocukların yanında habersiz geçerken,
Dilencilerin acizliklerini görmezden gelirken,
Yaşlıların bize ihtiyacı olduğu halde yanlarından geçip giderken,
Köşe bucak,
Sokak sokak,
Cadde cadde,
POKEMON ARIYORUZ!
***
Kendi hayallerinizin peşinden gidin,
Kendinize gelin,
Kendi yolunuzu bulun demiştim daha önce, ama şimdi insanlar kendi hayallerini bir kenara bırakıp pokemon bulmaya pokemonların peşinden gitmeye başladı. Güleriz ağlanacak halimize ama elimizden de hiçbir şey gelmiyor ne yazık ki!
***
Dikkatli olun bu oyun sizi ağına alıp bağımlı yapmasın!
Eğer bir kere pokemonların peşine düşerseniz kurtulamazsınız. Her yerde pokemon avcıları gibi pokemon avlamaya başlarsınız.
***
GÜNAH BENİM, SUÇ BENİM!
Son zamanların en çok dinlenen rap şarkısı!
Kısa bir süre içerisinde 80 milyonu aşkın insan bu şarkıyı dinledi ve neredeyse bir çok kişi tarafından ezberlendi. Bu şarkının bu kadar çok ilgi çekmesinin acaba sebebi neydi diye sorduğumuzda cevabını şarkının sözlerinde bulmamız mümkün. Çünkü bizim elimizde olan günah ve suçumuzun yanında düşlerimizi bize hatırlatıyor.
“Günah benim suç benim/Kurdum bırak bu düş benim/Bu kendime verdiğim rüşvetim/Dokunma elimde bir düşlerim var”
Bu sözlerle başlayan şarkı aslında herkesin hayatını bir bakıma özetliyor ve devamında gelen, “Yazarım derdimi kendime/Kaderin benle bu derdi ne?/Fakir yar olmuyor zengine/Diyo davul bile dengi dengine” yeşilçamın tozlu raflarında kalan siyah beyaz filmlerdeki o zengin kız fakir oğlan filmlerini bize hatırlatarak bize metinlerarasılığı yaşatıyor.
Velhasıl-ı kelam günah bizim suç bizim dokunmayın elimizde bir düşlerimiz kaldı. Vesselam..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.