Televizyonların alt yazılarında şöyle bir cümle geçiyor: "Türkiye Futbol Federasyonu kurulları toptan istifa etti..." Bu da ne demek Acaba bu istifanın içinde federasyon başkanı ve yönetim kurulu üyeleri de var mı Merakımı gidermek için hemen telefona sarıldım. İnandığım hakiki meslektaşlarımı aradım. Sordum; "Acaba bu istifa toptan istifa mı" Aldığım ortak cevap sadece federasyon tarafından atanmışların istifası imiş. Bu kurullardaki malum terör Fetö örgütü araştırması yapılacakmış. Şayet o kafada bulunan varsa derhal azledilip yerine yenisi atacakmış. Güzel! Peki, diyelim ki, tek bir adet yamuk çıkmadı, o zaman da herkes görevine devam edecekmiş. Yani olmadık biçimde, akla mantığa sığmayacak biçimde cezaları indiren, hatta ortadan kaldıran Tahkim Kurulu aynen kalabilir. Oh ne ala! Acaba, federasyon başkanı ve kurulu da toptan istifa ile yeni bir kongre düşünmüş müdür Öyle ya o takımın içinde bu örgüte ait kimsenin bulunmadığını nereden net biçimde biliyorsunuz Neyse, böylece lig başlarken karşımıza pırıl pırıl bir TFF çıkacak. Böylece artık adaletin babası bizim futbolda gezinecektir. Kim bilir belki de Batı futbol dünyası bizden örnek kaparak bir yenilenmeye gider. Biz de rahat rahat sırtımızı koltuğa dayayıp maç izleriz. Bakın ben size bir tavsiyede bulunayım ey federasyon yetkilileri; siz önce şu 14 yabancı cinayeti ile katledilen ülke futbolunu, futbolcusu yeniden hayata döndürecek, dolayısıyla milli takımına yeniden hayat verecek değişikliği yapınız! Ama artık çok geç değil mi Desenize 2018 Dünya Kupası için de umut yok...

***

Ekranlardaki spor programlarında sürekli olarak başta üç büyükler olmak üzere transfer yakıştırmaları yer alıyor. Daha doğrusu kulüplerin taraftarlarını tavlama adına haberler şişiriliyor. Fenerbahçe'ye ille de bir on numara yakıştırılıp duruluyor. Paralar havada uçuşuyor. Oysa UEFA'yla yapılmış bir ekonomi anlaşması var ortada... Bunun yanı sıra yarın Monaco Fenerbahçe'yi elerse, Alanyaspor'a karşı bu on numarasız oynayamayacak mı Fenerbahçe Şayet Avrupa Kupalarına devam edilemeyecekse, eldeki malzeme ile bizim lig ve kupa kaldırılamaz mı Pardon bitmedi. Van Persie'nin menajeri yine İstanbul'a gelmiş. Galiba bizim bu muhteşem kentimize o da âşık oldu. Ben Fenerbahçe'nin yerinde olsam, bu oyuncunun alacaklarının altına aldım imzasını atıp gitmesini sağlarım. Bonservis bedeli için hayal kurmam... Baksanıza adam yarın Monaco maçında gene yokmuş. Eh Adana Demirspor'u yenmek için illa da bu Hollandalı olmalı diyorsanız, size diyecek lafımız olmaz.

***

Beşiktaş'ın kafası da hadi Gomez'i bırakalım Sosa'ya takılmış durumda. Haberler, yorumlar hep bu merkezde... Diyelim ki, Sosa hastalandı ve doktorlar da futbolu yasak etti. Olur ya, her şey bizim için... Demek ki, koca Beşiktaş olarak Sosa'nın olmayacağı bir takım için kolları sıvayın, hatta geç bile kaldınız. Sosa gibisini bulamayız derseniz, o zaman kulübü kapatın daha iyi... Elinizde nice bitmiş adamı kazandırmış bir Şenol Güneş var... Ben derim ki ona sırtınızı dayayın!

***

Galatasaray'da ise Hollandalı teknik direktör eğitimi aldığı ülkenin futbol yapısından örnek sunmaya çalışıyor. Bence hata ediyor. Eldeki malzeme senin kafandaki yapıya uyar mı hiç Uyarsa, tamam. Ama uymazsa, sen o ekibe uygun olanı bulacaksın. Hemen bir örnek; Lucescu, Galatasaray'ı ilk senesinde nasıl oynattı, ikinci senesinde nasıl Alın bakın bakalım. Hiç birbirine uyuyor mu Schakter Donetzk'in oyunu hiç Galatasaray'daki, Beşiktaş'taki oyun biçimine benziyor muydu Şimdi baka bakalım Zenit nasıl oynayacak Sen de Rikerink olarak eldeki malzeme bakıp oyun modelini yerleştir. Yoksa hayal gemileri çok çabuk batan, bu da futbolun olmazsa olmaz kuralıdır.

***

Trabzonspor ise isimsiz oyuncu almaya devam ediyor. Üstelik Amerika liginden... Vallahi bravo! Demek ki Ersun Yanal'ın antenleri futbolda henüz emekleme devrine bile girememiş Amerika'ya kadar uzanmış. Bakıp göreceğiz... Şimdiden atıp tutmak yanlış olur... Benim merakım Trabzon'daki idmanlar için yeni ölçüleri olan bir saha yapılıp yapılmayacağıdır. Çünkü o kadar çok futbolcu var ki, normal ölçülere sığdırmak güç.