BAŞLIĞI hemen açayım isterseniz... Fenerbahçe, UEFA Avrupa Ligi gruplarına çıkan yoldaki son rakibi İsviçre’nin Grasshoppers takımını evire çevire, rövanşı da garanti altına alarak 3-0 yendi. Aslında daha da farklı olabilirdi sonuç ama Fenerbahçe’nin son adam rolündeki Fernando ve Van Persie isimli oyuncularının son hamledeki zafiyetleri yüzünden bu olmadı. Başlık mı İsviçre takımına bence UEFA’nın kupalarda oynama vizesini vermemesi gerekir. Daha doğrusu bundan böyle kıyamet gibi gözlemcisi, araştırmacısı olan bu kuruluşun en azından gruplar aşamasına gelindiğinde vize zorunluluğu getirmesi gerekir. Zamanın iyi oyuncusu Karlström ve kaleci hariç tam anlamıyla bir amatör takım. Fenerbahçe bu takımı oralarda da üçlük yapar derim şimdiden. Hele hele önde bir sol kanat cücesi vardı ki sormayın... Bu çocuğa ehliyet verilir mi hiç

Gelelim Advocaat’a... Önce dörtlüye dönerek Fenerbahçe’yi sağlam bir zemin üzerine oturttu. Ama tekrar edeyim bu skor hele hele bizim lig için kimseyi aldatmasın... Önde Atıf gol attı da, başka ne yaptı Golü de topu elinden kaçıran kaleci sundu. Emenike, teknik direktörün de dediği gibi kanat oyuncusu değil... Dikkat edin geniş saha bulursa topla çabuk  giden bir oyuncu tipi... Fernandao tam bir varil olmuş. Yerinden kımıldamıyor. Topal, Ozan ve Salih üçlüsünden öne doğru hamle zenginliği ve de adam eksiltme özelliği olan Salih bence maçın en iyi oyuncusu idi... Ozan da direkt adam olma dopingi ile daha etkili oynamaya başladı. Topal ise malum. Dikkat çeken başta Topal olmak üzere, Ozan’ın da önü hamle yapmada dozu artırdıklarını gözledim. Böyle bir rakibe karşı bu rahatlıkla oluyor da... Arkadaki dörtlüde iki kenar adamı Wiel ve Hasan Ali önlerinde kanat adamları olduğundan hem hücuma dengeli çıkabildiler, hem de savunmaya dönerken kısa mesafeler kat ederek hata yapmadılar. Böylece göbekteki tandem oyuncuları ilk defa yan yana oynamalarına rağmen pozisyon hatasına pek düşmediler. Çünkü iki kenar arka adamının kademesine gitme zorunluluğu ile pek karşılaşmadılar. Tamam dörtlü doğrudur ama bunun üzerinde daha da çalışılmalıdır. Gözlerim Sousa’yı aradı. Bulamadım, sanırım Hollandalı hoca da pek bulamayacak. Volkan Şen’in takıma ligle beraber girmesi, muhtemelen ileride Volkan, Emenike ve Stoch üçlüsünü oluşturur. Şayet böyle olursa vah rakip savunmalara derim... Böylece topluca bir dörtlü savunma temelli ve neredeyse altılı bir hücum mangası ile oynanabilecek. 

Ben bu maça bağlı çok şey yazmak istemem. Dediğim gibi rakip bir UEFA Kupası ekibi değil. Ama Fenerbahçe, üçlü belasından kurtulup eldeki potansiyeli doğru kullanabilme formülünü bulabilir. Emekli DickAdvocaat da onca faal yıla dayanarak bunu bulmalı... Ve de isimli emeklilere teslim olmamalı... Acaba büyük(!) hoca Pereira sonucu öğrenince ne yaptı Hep şunu söyler, şunu yazarım; taktik, sistem eldeki malzemeye göre belirlenmelidir. Hiç bir spor branşında maceraya yer olamaz, olamamıştır da... Şimdi Fenerbahçe grup kurası çekecek... O halde haydi sonrasına!

Bu arada Başakşehir elendi diyebiliriz. Onların talihsizliği 13 senelik bir Lucescu eserine toslamaktı. Osmanlıspor ise Ankara’ya kâğıt üzerinde avantajlı döndü. Dikkat edin kâğıt üzerinde diyorum. Ama ha, karşı taraf tam da bir kontra takımı...