M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Hiç Bir Şey Bilmiyorlar

Hiç Bir Şey Bilmiyorlar

SOKRATES ne demişti.. “Bir şey biliyorsam o da hiçbir şey bilmediğimdir.”

Sokrates büyük bir bilgeydi. Ya sen, her şeyi bildiğini sanan ve kafa şişiren küçük adam. Maşallah bilmediğin hiçbir şey yok.

İşin gücün gevezelik ve zevzeklik.

Soruyorum sana:

Sen ömrün boyunca hiç yanılmadın mı.. Cevabını biliyorum, kasılarak ben yanılmam diyeceksin.

Sen ömrün boyunca hiç hatâ etmedin mi.. Eder misin hiç…

Vır vırvır, dırdırdır, ahkam kesip duruyorsun. Bir ton laf etmişsin, içinde zerre kadar hikmet yok.

Uzmanı olmadığın bütün ciddî konularda dediğin dedik.

Bir sen biliyorsun, ötekiler cahil.

Aynaya baksan cahilin kim olduğunu göreceksin.

İyi ki televizyon seyretmiyorum. Geçen akşam bir yere misafirliğe gitmiştim. Televizyon açıktı, içim karardı, kafam şişti. Açık oturumda bir ara hava elektriklendi, adamın biri rating yapmak için diklendi, saldırganlaştı, azgınlaştı. Dekolte kıyafetli aşırı makyajlı boyalı sunucu hatun zor yatıştırdı.

Bir adam ki, her şeyi biliyorum diyor, bilin ki, o bir şey bilmiyordur.

Merkezefendi kabristanında eski bir mezar taşı var. Üzerinde “Karı dırdırından vefat eden Mehmet Efendinin ruhuna…” yazılı. Bizim çokbilmişler de, gevezelikten ve zevzeklikten vefat edecekler.

Bilmek fiilini çekiyorlar: Ben bilirim… Sen bilmezsin… O bilmez…

Bu memleket bu kadar gevezeliği ve zevzekliği kaldırmaz.

Darbe oldu, on binlerce haber, köşe yazısı, yorum… Soruyorum: Bunların içinde kaç tanecik ciddî analiz var

Darbenin sebeplerini, içyüzünü, perde arkasını, mahiyetini, künhünü; anlatan, inceleyen, tahlil eden birkaç makale ismi verebilir misiniz bana

Gece geç vakitlere kadar darbe açık oturumu seyr eden bir adam gördüm, gözleri kanlanmış, yüzü şişmişti, sarhoş gibiydi. Bu darbeyi anlat bana dedim, ipe sapa gelir bir cümle bile söyleyemedi.

Hain darbe… Kahraman astsubay, kötü general… Tanklar… Bumbumbum… Tarrakalar… Kaçaklar ormanda asma yaprağı yiyerek beslenmiş… Şehitler, gaziler, alçaklar, hainler… Duvarı yıkmışlar, ardından dayalı döşeli bir oda çıkmış…

Yahu bırakın bunları da bana darbenin mahiyetini, künhünü, keyfiyetini, iç yüzünü, perde arkasını anlatın. Ses yok.

Herif veya karı darbe edebiyatı yapıyor ama mantık okumadığı için sebeplerle neticeleri birbirinden ayırt edemiyor.

On beş dakika önce… On beş dakika sonra… Uçaklar, helikopterler, bumbumbum, dan dan dun, o kahraman, öteki alçak, ben bilirim sen bilmezsin deyip duruyor, lakin darbenin öncesini bilmiyor. Öncesi bilinmezse sonrası da bilinmez.

***

Soruyorum:

1. ABD’nin ve CIA’nin bu işteki rolü nedir

2. MOSSAD’ın rolü nedir

3. İlm-i kelâm ışığında darbenin tahlili…

4. Kaderi inkâr eden sapık fırkanın darbeye bakışı nedir

5. Darbe konusundaki istihbarat zafiyeti. Az bir zafiyet mi, orta bir zafiyet mi, dehşetli bir zafiyet mi

6. Diyanet İşleri Başkanlığı, darbe yapan cemaati niçin önceden incelememiş ve devleti uyarmamıştır

7. Ehl-i Sünnet İslamlığında ve kültüründe darbenin yeri.

8. Bundan sonra neler olabilir Hangi ihtimaller vardır

9. Darbenin bastırılması bir zafer midir, yoksa bir mühlet verilmesi midir

10. İbret ve tedbir alınmazsa ileride neler olabilir 

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi