Yukarıdaki başlık skorlar ağırlıklıdır. Yenilmesine rağmen Konyaspor bile kim bilir belki de ilerideki günlerde averajla gruptan çıkabilecek. Peki ya futbol mu Sadece Osmanlıspor diyebilirim. Sanırım ayıp da etmiş olmam...

Şimdi biraz tek tek gidelim... Fenerbahçe, Ukrayna’da bile adının az duyulduğu bir takıma karşı oynadığı oyundan utanmazsa ileride çok çeker diyeyim hemen bu bölümün başında... Emenike yine yoktu. Maç deplasmanda idi ya... Emenike ne zaman mı oynar bu Hollandalıya göre... Rakip savunmada ne kadar çok adam varsa o zaman... Hale bakınız! Topal, Sousa ve Salih... Salih kıpırdarsa ileriye top atılır, taşınır. Yoksa al sana ver bana, hem de rakibe göre eh tehlikesiz yerlerde... Alper alır gider, Stoch ne zaman vuracak yer bulurum dışında hiç düşünmez. Sow bu haliyle idmanda bile çift kale oynayamaz. Sonrası mı Müthiş bir şut sonrası yenen golün ardından ikinci yarıda Salih yok Ozan var... Yani artık adam geçmede, adam eksiltmede hiç umut yok. Alper yok, Emenike var. Bu şu demek; kapalı oyunda bir eksik daha... Stoch yok Van Persie var... Hani şu Hollandalı hocanın hazır değil dediği oyuncu... Neyse ki, maçın Rumen hakemi bir kıyak yaptı da gruba puanla başladı Fenerbahçe... Neydi o kıyak Hani şu bizim medyanın bir maçta hakem 17 saniye fazla oynattı diye yeri göğü inletişini hatırladınız mı Tam tamıma 2 dakika 45 saniye fazlası vardı bu sefer. Hadi onu da bir kenara bırakalım. Frikiği attırdın, top barajdan geldi işte o an düdük gerekir. Ama hakem oynatıp kıyağını yaptı. Zaten Hollandalı da demiş ya maçtan sonra; büyük maçları kaldıracak oyuncum yok diye... Eee o zaman neden geldin ki

Sonra Ankara’ya döndüm. Baktım ki, eldekiler ilave edilen yeni yabancıları da müthiş olan Osmanlıspor Rumen futbolunun bir numarasını hırpalıyor. Hele hele bir de rakip on kişi kalınca ayağının altına alıp ezdi... Mustafa Reşit Akçay acaba bu yeni siyahî oyuncularını, eski Pinto’yu falan nereden buldu ki Hani diyorum büyük kulüp diye geçinenlere bir reçete yazsa... Başta da kaleci Karcemaskas için... Trabzonsporlular bu hocayı kaçırdıklarına yanıyorlar mı acaba 2-0’lık skor sanki bugünden bir grup ikinciliği garantisi gibi görünüyor.

Arada bir de Konya’ya dönüyordum. Oradaki maçtan umudum pek yoktu. Çünkü rakip 12 sezondur büyük takım olmuş, kimin tarafından mı, tabii ki Lucescu tarafından, Schacter Donetz idi. Yine de Aykut hoca Abdullah Avcı’nın yanlışına düşmemiş, topun arkasına tam takım geçerek en azından gruba puanla başlamanın planını yapmıştı. Uzun süre de yürüdü işler. Ama bir gol maçı bitirdi. Yine de averaj çok kötü bozulmadı. Zaten bu takımın bulunduğu bir grupta asıl hedefin ikinciliği sonuna kadar kovalamaktır.

 Toparlarsak; hiç de kötü bir başlangıç yapmadık skorlar olarak. Futbol mu Sadece Ankara’da vardı.