Ukrayna ile oynayacağımız maçın kadrosu ekrandan alt yazı ile geçtiğinde, “Galiba yanlış almışlar, ya da kafalarından muhtemel onbir sıralamışlar” dedim. Sonra baktım ki sahaya çıkan milli formalılar alt yazıdakilerdi. Şaştım kaldım doğrusu... Fatih Terim hocayı bundan önceki yazımda savunmuş, dışarıda bıraktıklarının yangınına körükle gidenleri sert bir şekilde kınamıştım. Ama o yazıda da Terim hocayı teknik yanlışlarından dolayı eleştirdiğimi de dile getirmiştim.

İşte şimdi de sahaya yanlış bir takım sürmüştü. Neydi o yanlışlar Hem Cenk, hem de Enes kadrodaydı. Yani çaktırmadan çift santrfor. Yahu bizim hangi takımımız o iki oyuncu ile o oyunu oynayabilirdi ki Üstelik sol kenarda da Hakan Çalhanoğlu vardı. Yani tamamen imkânsızdı. Üstelik sağ kenarda başlayan Emre de gerçek anlamda bir kanat adamı değildi. Yani ortada birbirimize çarpacaktık. Bundan da rakip faydalanacak, sunduğumuz veya kaptıkları toplarla rahat ve kısa mesafeden kontraya çıkacaklardı. Öyle de oldu. Buraya sıkıştırayım çünkü tam yeri. Terim maçtan sonra ilk yarıyı oturduk yarım saat tartıştık dedi. Ne yarım saati Ben daha oyun başlamadan tartıştım kafamda...

Neyse iki adet yedik bu yanlış içinde. Sonra devre biterken kornerle Ozan’ın kafasından umut golü bulduk. İkinci yarıya döndüğümüzde Terim’in yanlışından döndüğünü gördüm. İkinci sınıf lig Hollanda Ligi’nin golcüsü Enes içeride kalmıştı. Biz Volkan Şen’i bir kenara beklerken, baktık ki Hakan Balta da yok, onların yerlerine Kaan ve Tolga var. Topal da dolayısıyla Ömer’in yanına geçmiş. Yani ön taraftaki Hakan Çalhanoğlu yanlış saplantısı devam ediyordu. Neyse ki orta alan yaş olarak gençleşmiş, hamle gücü artmış, sertçe de oynayarak rakibin o bölgede tezgâhladığı atakları kesebilmeye başlamıştı. Yani özetle, takım biraz kendine gelmiş, en azından Cenk santrfor olarak gideceği yerleri artık rahat seçer olmuş ve bir topu da direği kıracak kadar sert çarpmıştı oralara... Ve de bir bence Cenk marka penaltıyla beraberliği yakaladık. Baskı da kurduk. Dedim ki acaba Terim hoca bizim lig son haftasında Fenerbahçe’nin beraberliği, Galatasaray’la Beşiktaş’ın da galibiyetleri dörtlüye dönüp yakaladıklarından mı esinlenerek ilk devredeki o takımı çakırdı Olur mu olur yahu! Ama sormak isterim bugün dünyada hangi takım dörtlü forvetle oynuyor ki Haaa Çin’i, Uganda’yı, Costa Rica’yı bilmiyorum...

Şimdi sıra İzlanda’da... Hatırlarsanız bu takımla orada oynadığımız son maçı 3-0 kaybetmiştik. Neden mi O maçı da 3-5-2 çılgınlığı ile oynamıştık. Umarım Terim hoca yeni bir icat peşinde koşmaz...