Azınlık medyası... Eşi “türbanlı” bir futbol adamının Beşiktaş’ın başına getirilmesine şiddetle karşı çıkıyor; “felaketi” (!) engellemek için her yolu deniyordu...
Bunlar arasında, “bazı Beşiktaş yöneticilerinin laikçi damarlarını” istismar etmek de vardı.
“Azınlık medyası”nın gazına gelen yöneticilerden bir kısmı, her toplantıda Beşiktaş gibi bir kulübün böylesine hassas bir mevkiine “eş durumundan türbanlı” bir ismin getirilmesinin “sakıncalarına” (!) dikkat çekiyordu.
“Evet, evet bu iş olmaz” kanaatinin pekişmeye başladığı anlarda Beşiktaş taraftarı girdi devreye...
“Ertuğrul Sağlam, Adam Gibi Adam!..”
Slogan yerli yerine oturmuştu!..
Beşiktaş taraftarı; eşin “başörtülü” olmasını bir eksiklik değil... Aksine, Sağlam’ın adamlığına adamlık ekleyen bir unsur olarak değerlendiriyordu!..
Kim ne derse desin; “Çarşı’nın şarapçısı” bile; “başörtüsünü” bir “iffet” sembolü olarak görüyordu!..
¥
Taraftarın sesine kulak vermek mecburiyetinde kalan Beşiktaş Yönetimi, Ertuğrul Sağlam’da karar kıldığında... Medyadaki “iffet karşıtları” anında saldırıya geçti...
Onlardan biri de... Geçtiğimiz günlerde ölen Beşiktaş yazarıydı...
Önce; “Gülen cemaatinin Ertuğrul Sağlam’ı desteklediğini” zırvaladı...
Hemen ardından şunları yazdı: “Açıkça söylüyorum; Ertuğrul’un eşi türbanlı olmasaydı, asla Beşiktaş teknik direktörü olamazdı!.. Ülkeyi yöneten siyasi güç (yani AKP) Sağlam’ı Beşiktaş teknik direktörü yaptı!..”
Saçma sapan bir iddia değil mi?..
AK Parti, eşi başörtülü bir futbol adamını Beşiktaş’a Teknik Direktör yapmak için çaba sarf edecek!..
Olacak iş mi?..
Başına geçtiği Anadolu takımlarını zirveye taşımış olan bir genç adamın bütün kariyerini “sıfıra” indiriyor...
Ve... Beşiktaş’ın başına gelmesini sırf eşinin başörtülü olmasına bağlıyorsunuz!.. Yuh!..
¥
“Din düşmanlığı”nın futbola bile sirayet ettiğini gözler önüne seren çok sayıda örnek var...
Hakan Şükür’e bakın...
Türkiye’nin son yıllardaki bütün futbol başarılarına damgasını vurmuş olan Hakan Şükür’e, “Allahsız, kitapsız takımından olmamasından dolayı” neler yaşattıklarını kim unutabilir?!..
Yıllarca sırtlayıp uluslar arası başarılara taşıdığı Galatasaray’ın yönetimine çöreklenen “Lions”lar tarafından nasıl kapı dışarı edildiğini izlemedik mi ibretle!..
“Dini hassasiyetlere” sahip olmayan futbolculardan herhangi biri Hakan Şükür’ün başarılarının yarısına ulaşsa, şüphesiz yurdun dört bir yanına heykellerini dikerdi, cahiliye kafası!.. “Seyrantepe”ye de O’nun ismini verirdi!..
Hakan Şükür, öyle...
Galatasaray’ı UEFA ve Süper Kupa Şampiyonluğu’na taşıyan kadronun niçin dağıtıldığını da biliyorsunuzdur, mutlaka!..
¥
Ertuğrul Sağlam’ın durumuna dönecek olursak...
Sezon başlayalı henüz altı hafta olmuş...
Altı maçın dördünü alıp ikisinde berabere kalan Sağlam yönetimindeki Beşiktaş, iki yenilgisizden biri...
Taş gibi bir takım;
En büyük rakipleri Fenerbahçe’den 8, Galatasaray’dan 5 puan önde...
Bir Avrupa başarısızlığı var... O da; Beşiktaş taraftarının umurunda değil!..
Varsa yoksa “Süper Lig Şampiyonluğu” diyen taraftar, durumdan memnun...
Lâkin; göreve geldiği günden bu yana, “yaşantısındaki farklılıklardan dolayı” medyadaki “ayyaş takımı”nın saldırılarına muhatap olan Sağlam hedefte...
Ne yapsın adam; onlarla birlikte oturup kalkmıyor kadeh tokuşturmuyor...
Eşi de, onların eşleriyle “uyumlu arkadaşlıklar” yürütebilecek durumda değil malûm sebeplerden dolayı!..
Bunların istediği Teknik Direktör;
“Çok güzel, çekici ve de seksi bir karınız var” lafını “iltifat” olarak değerlendirip... Bu “övgüye” mazhar olmasını sağlayan “hayat arkadaşına” teşekkür edecek!..
Sağlam o türden bir adam değil...
O, adam gibi adam!..
Bundan dolayı da; “ağzıyla kuş tutsa” marifetten sayılmaz!..
¥
Sağlam’ı izlediniz!..
“Gayri ahlâki saldırıları” sineye çekmesi halinde pekala bir süre daha idare etme imkanı elinde olduğu halde... “Tokat gibi açıklamalarla” bıraktı, gitti!..
“Bugün Beşiktaş’ta kalırsam, şampiyon olacağına kesinlikle inandığım bir teknik direktör olarak şu anda karşınızdayım. Ama Beşiktaş’ın yetiştirdiği bir isim olarak, Türk antrenörlüğünün bir temsilcisi olarak, son günlerde bana yapılanları içime sindiremiyorum. Bize bu yapılanları kesinlikle hak etmediğimizi düşünüyorum. Ben görevdeyken başka bir isimle görüşülmesi bir tarafa, bazı medya mensupları ve kuruluşları üzerinden de bir yıpratma kampanyasıyla da maalesef karşı karşıya kaldık. Türkiye’de yerli hoca ile yabancı hocaya yapılan çifte standardın ortadan kaldırılmasını istiyorum. Kendime olan saygım, Beşiktaş’a olan sevgim, Türk antrenörlüğünün de saygınlığı için istifa ediyorum.”
¥
Evet,
Sağlam adam;
Pornoculuktan mahkûm Medyanın “yalanlarını” teker teker ortaya koyarak gitti!..
Yönetimin “çirkin zihniyetini” yerden yere vurarak gitti!..
O üzerine düşeni yaptı;
“Ertuğrul Sağlam, Adam Gibi Adam” sloganının hakkını verdi...
Şimdi; sıra “Beşiktaş taraftarı”nda!..
Bakalım o taraftar... Göreve gelmesini sağladığı “Adam gibi Adama sahip çıkacak” ve onu “gitmeye zorlayan”lara hadlerini bildirebilecek kadar “adam” mı!..