HANİ derler ya, “Asılacaksan İngiliz sicimi ile asıl” diye... İşte Fenerbahçe bu defa o sicimi İngiliz’in boğazına taktı. Çevremde bana bu maç ne olur diye soranların tamamına, “Avrupa maçıdır. Ama ben Fenerbahçe’nin sezon başından beri izlediğim bu Manchester’i yenmesini bekliyorum” görüşümle cevap verdim.
 
Fenerbahçe sahaya bence en önemli olgu olarak Alper’i orta alanda görevlendirerek başladı. Topal’la Sousa’da olmayan çabukluk ve sürat Alper’de vardı. Böylece zaten eksik olan ve top yapma hüneri sadece Pogba’da olan İngiliz takımının orta alanına gizli pres konacaktı. Hele hele Pogba da sakatlanıp çıkınca işler daha da kolaylaştı. Öylesine ki, 86. dakikada Alper’e artık ihtiyaç bile kalmadığından, zaten 80. dakikada kenara gelmişti bile, İsmail bile oyuna alındı. Sow, attığı şık golün ötesinde hiç bir varlık gösteremezken, Advocaat’ın Emenike’yi ancak 80. dakikada düşünmesi ise yaptığı oyun planını maçın sonuna kadar sürdüremediği gerçeğini ortaya koydu. Lens, kendisine gelen veya kendisinin kaptığı bütün topları rakip için büyük tehlike olarak rakip alana taşıdı. Attığı frikik golü de sanırım De Gea’nın kalecilik hayatının en ciddi cezası oldu. Savunmada özellikle de Skartel iki önemli hamle ile çok kötü oynayan İngiliz takımına sürpriz bir puan veya puanlar şansı tanımadı. Şener ve Hasan Ali aktif ancak çok yıpratıcı değillerdi. Her şeye rağmen Fenerbahçe akılcı bir oyun planı ile sahadaki tek gerçek elemanı Pogba’yı kaybeden Manchester United’e ders vermiş oldu. Hatta hatta bundan böyle İngiliz liginde bu takıma karşı nasıl oynanması gerektiğinin de sırlarını sundu. Tabii ki alıp uygulayana... Bu arada emekli olmuş ama yılların kazandırdığı apoletle takımda kalan Rooney ve maçı angarya gibi gören İbrahimoviç acaba İngiliz basınından ne gibi yorumlara hedef oldular, çok merak ediyorum doğrusu... Tabii bu arada Fenerbahçe’de Van Persie’nin de kenarda kalışı, sizce hayret verici değil midir Hani Karabükspor maçını tek başına almış değil miydi Yoksa Fenerbahçe bu kupaya hiç önem vermiyor da, biz mi heyecanlanıyoruz Aklıma birinin kendi sesi ve görüntüsünden bir lafı geldi, Saraçoğlu Stadı zemini üzerinde kullanmış... Nasıl mı Şöyle, “Hiç kimse Fenerbahçe’nin Türkiye Kupası ve Avrupa Ligi’nde iddiası olduğunu sanmasın. Bu platformlarda para yok…”  
 
Şimdi önemli bir yere daha geleceğim. Jose Morinho’nun sorumluluk alacağı en son büyük firma bu Manchester United olacaktır. Bundan böyle bu Portekizliye Avrupa liglerinin ikinci veya üçüncü sınıf firmaları talip olacaktır. Nasıl ki Hollandalı hocalar devri kısa sürmüştür, Portekizlilerin devri de sona ermektedir.  
 
Bize göre sonuç mu Bence Fenerbahçe gruptan çıkmıştır. İçerideki Ukrayna takımı ile yapılacak maç inanın deplasmandaki Feyenoord maçından zordur. Ben Fenerbahçe’nin Hollanda’da maçı kazanacağını sanıyorum. Ama Kadıköy’deki rakip uzun süre gol yemeden maçı taşıyabilirse, sürpriz yapabilir. Bu nedenle o maçın erken bitirilmesi gerekir.