Futbol oyununda, genelde, takımlar arasında klas farklılıkları varsa, ağırlığı olan taraf kazanır. Kırk yılda bir de sonucun tersi olursa buna da sürpriz denir.
İşte Rizespor-Fenerbahçe maçında bu gerçeği açık açık yaşadık. Rizespor kendi evinde oynamanın gazı ile öne geçti ama sonrasında Fenerbahçe’nin klas oyuncuları sonucu hemen tersine çevirip farka da gittiler. Bu arada farklılıkların başında hiç tartışmasız tarafların kalecileri ve savunmaları baş roldeydi. Rizespor defansında oynayanların sol bek İsmael hariç, hepsi ne pozisyon almasını biliyorlardı ne de rakibi etkisiz hale getirmeyi. Oysa Fenerbahçe’nin en sağlam bloğu hiç tartışmasız Şener, Kjaer, Skartel ve Hasan Ali’den oluşuyordu. Kaleciler arasında Fenerbahçe’de ciddi avantaj vardı.
Hemen hemen bütün gazeteler ve ekranlarda birinci mesele Sow’un attığı goller oldu. Bence kafa ile attığı diğer iki golü geçer. Çünkü pozisyona arkadan gelip girdi ve çok sert, etkili kafa vurdu. Tamam Rizespor savunması uyuyordu ama yine de hareket ve vuruş etkiliydi. Kaleye arkası dönük attığı gol ise bu futbolcu tarafından birçok defa sergilendi. Burada kalecinin pozisyonu ve şansın rolünün olduğunu da dile getirelim. İlk golde ise Sow sert vursa belki de top direğe ve kalecinin üzerine gidecek. Ama o dokundu ve herkes izledi. Buna karşılık Rizespor’da Kweeke kendi başına savaşıyor. Ne arkasında ve ne de yanında oyuncu var. Fenerbahçe’de Atııf, Topal ve Sousa ve hatta Alper Sow’la neredeyse bütün atakları paylaşıyorlar. Bu arada Sow’un neredeyse Şener’e yardımı hiç eksiltmediğini de yazalım. Bu yüzden sarı kart bile gördü.
 Fenerbahçe, sahanın yan çizgilerine yakın yerlerde en az üçlü koordinasyonlar kurarak rakibin açılmasını, böylece tandemdeki arızasının bütün çıplaklığı ile ortaya çıkmasını da sağladı. Tabii ki Hikmet hoca o Robin Yalçın’ı 70 dakika kenardan izleyerek takımın göbekten çökmesine çanak tuttu.
Özetle, deplasmanda 1-0 yenik duruma düştükten sonra 5-1 kazanmak önemlidir. Bu da yukarıda değindiğim gibi iki takım arasındaki futbolcu ve teknik adam farklılığını da gösterir. 
Ve de asıl önemli olanı da Fenerbahçe’nin dönüş yolunda yeni bir silahlı(!) saldırıya uğramayışıdır. Sahi, ne oldu o işin failleri Ben bu sütunlarda o günlerde bu işin faillerinin bulunamayacağını, çünkü yanlış yerde arandıklarını yazıp söyleyen tek kişi idim. Aradan ne kadar zaman geçti hâlâ tık yok...
Neyse, Fenerbahçe açığını kapadı. Hatta devre bitene kadar öne geçme şansını da eline geçirdi. Bekleyelim görelim...