Ben bu satırları yazarken henüz televizyon izlememiş, gazete okumamıştım. Merakım da şu oluyordu: “Van Persie neden Antalya’da yoktu Hollandalı Avrupa Kupası maçını da sık sık soluklanarak oynamış ama her hangi bir sakatlık emaresi sunmadan soyunma odasına gitmişti. Acaba uf mu olmuştu» Benim spor medyam neredeyse yüzde 95 oranıyla ekrandan bu Hollandalının ismini haykırmak, gazete sütunlarında manşete çıkarmak için yarış ediyordu be...
Özür dileyerek yazıma böyle başlayayım. 2016 yılında futbolda tek bir oyuncunun üzerine medya kurgusu olamazdı. Ben de bu yüzden yazdım bu satırları. Neyse, Fenerbahçe sahaya geri dörtlüsünün alışılmış kurgusu ile ön liberolarıyla çıktı. Alper öndekilerin destekçisi, Lens bir kenarda, Volkan Şen diğer kenarda, en önde de Sow vardı... Yani neredeyse şöyle veya böyle favori kadro diyebiliriz.
Peki, kurgu işliyor muydu Hayır! Çünkü özellikle orta alan bloğu ile ön tarafı arasında uzun alanlar kalıyordu. Topal ve Sousa öne gittiklerinde de Antalyaspor çıkardığı topları veya kaptıklarını Eto’o ya kadar kolay getirmeye başlamıştı. Hele hele ev sahibinin iki ön kenar adamı aldıkları arka destekle öylesine yıprattılar ki Fenerbahçe savunmasını sormayın. Charles diye bu maçta kart cezalı olan oyuncu sahada olsaydı, çok daha tehlikeler yaşardı Fenerbahçe... Eto’o’nun kazandığı veya aldığı bütün topları Fenerbahçe savunmasının dengesini bozacak nitelikte kullanması da dikkat çekici oluyordu.
Devre arasına üç ciddi Antalyaspor, yarım porsiyon da Fenerbahçe pozisyonu ile gidildi. Dönüşte ise her iki tarafta da değişiklik yoktu. Hoş Antalyaspor kadrosu idealdi ama Fenerbahçe’de rakibin orta alanı geçemeyenlerden birisi Atııf’la değişebilirdi. Ön tarafla yakınlaşma adına... Ama baktık ki, emekli hoca Alper’i alıp yerine ikinci santrfor olarak büyük maç eksiği olan Fernandao›yu sokmaz mı Yani 4-2-4 oldu ama rakibin en etkili olduğu blok orta alan daha diri kaldı. Yekta›nın harika golünden sonra Fenerbahçe hırslanıp maça döndü ama bu defa da beceriden yoksun göründü. 
Fenerbahçe›yi galiba yeniyoruz havasına giren Antalyaspor maçtan dakika dakika koparken Rıza Çalımbay hoca ilk değişikliğini taaa 86. dakikada yaparak bence çok geç kaldı. Kenan ve Serdar daha önce girmeliydiler derim ben... Hele hele Eto›o›yu oyundan almak Fenerbahçe›ye topunla tüfeğinle gel anlamı taşıyordu. Çünkü Cüneyt Çakır maça 7 dakika eklemişti. 
Sonuçta karşısında iyi toplanan iyi çıkan bir takım bulan Fenerbahçe yenildi. Yani Rize gibi yazlık takım yoktu karşısında. Bu özelliğe daha önceki yazılarımda da değinmiştim hatırlarsanız... 
Gelelim pozisyonlara... Ben bu ekran yorumcularının ciddi olarak seminerlere ihtiyaçları olduğunu görüyorum. Sow topu solundan gereksiz biçimde sağına alırken Antalyaspor defans oyuncusu ayağının burnuyla topa dokunuyor. Hele hele ilk yarıda yine Sow içeriye dalarken bir pozisyon var ki, bunu da penaltı yakıştırması yaptılar. Yahu siz hiç futbolda topla rakip arasına girme diye bir hamleden bihaber misiniz Alper›in ceza alanı dışına topla çıkarken, Sakıp tarafından formasından çekilmesi ise tek penaltılık pozisyondur.  İptal edilen gol mü Derslik iptal... Şayet Antalyasporlu futbolcu topa kafasını uzatmayıp sadece sıçrasaydı Cüneyt hoca golü verirdir diye düşünüyorum...
Çok kişi Fenerbahçe’nin artık lig şampiyonluğu yarışından koptuğunu iddia etti. Daha 20 maç var. Ve de en önemlisi üç puan üzerinden oynanıyor...