Geçen haftaki Kasımpaşa yenilgisinden sonra Şenol Güneş'in en ciddi hatası olarak Tolgay'ı oyundan geç alışını göstermiştim. 1-0 öne geçmiş ve iyi oynamayan takımın strateji olarak orta alanda sağlıklı bir karşılama komitesi olması gerekirdi. Ki böylece Tolgay'la Gökhan İnler'in değiştirilmesinin gerçekleşmediğini vurgulamıştım.   
 
Evet, Gaziantepspor da Üzülmez hoca ile belli ki ivme kazanmış  olarak çıktı sahaya... Hele hele kapılan veya kaptırılan toplarla başlatılan hızlı kontralar Beşiktaş kalesinde Fabri ile karşı karşıya pozisyonlar sundu. Aba Fabri'nin zamanındaki çıkışları ve bu çıkışlardaki kol-bacak uzatmaları gole imkân vermedi. Beşiktaş böylesine bir maçı oynarken Aboubakar'ın muhteşem golüyle öne geçti. Ancak ne var ki, rakip dişliydi ve ev sahibi düşündüğü, planladığı oyunu oynayamıyordu. Ve Beşiktaş ilk ciddi tehlikesini ancak 25. dakikada sunabildi.
 
Bu maç da geçen sezonun şampiyonu için pek de parlak geçecek gibi değildi. Nitekim Şenol Güneş, Kasımpaşa maçındaki hatasından erken dönecekti. 53. dakikada Tolgay yerini Gökhan İnler'e bıraktı. Bu, Beşiktaş savunması içine atılan tehlikeli kontra topların oraya gelmeden büyük olasılıkla imha edilebileceğini anlamı taşıyordu. Böylece takımın bel kemiği Atiba da daha az yorulacak, Oğuzhan ise daha cesaretle atakların hepsine arkayı düşünmeden katılabilecekti. Ama ne var ki sadece seyirci varyetesi olan Quaresma ve bedava efor harcayan Cenk teslim olmuşlardı rakip savunmaya... Gökhan Gönül veya sonradan sol kanada geçen Beck'in de ileri çıkması çok şey değiştirmedi.
 
Ama bir 78. dakikada vardı ki sormayınız. Beşiktaş, Aboubakar'a yapılan penaltıyla rahatlama şansını yakalayacaktı. O da ne Oğuzhan topu alıp noktaya geldi. Cenk ise hareketsiz biçimde ceza alanı dışında duruyordu. Hani şu son penaltıların hepsini gole çeviren penaltıcı... Quaresma ise Oğuzhan'ı uyarıyor ve topu Cenk'e vermesi gerektiğini söylüyordu. Ve tabii ki böyle bir fantezide de penaltı kaçacaktı. Takım olmak çok başka bir şeydir. Oğuzhan'ın koluna kaptanlık bandını çok erken takışını da buralarda yazıp durmuştum. Peki kim mi olur Örnek mi Atiba... Var mı itirazı olan   
Beşiktaş durağan dönemi girdiğinde ilk bölümü yine de liderden sadece bir puan geride bitiriyordu. Ama eldeki elemanları, hedefe giden yolda, isimlerine bakmadan kullanmak başarının sırrıdır derim hep... Her maçı 5-0 kazanmak dört puan getirmez... Birden fazlası sıkıntı ise o biri korumak diye bir strateji vardır futbolda... Bir kere hatırlatayım dedim.        
             

VE DE ADANA...

Lider Başakşehirspor da Adana'da katledilmiş. Attığı bal gibi gol iptal edildi. Ofsayt gerekçesiyle ki, alakası yoktur. Ama liderin kazancı bence Atamah gibi bir oyuncunun, yokluğundan ciddi rahatsızlık duyulacak Mahmut'un yerini alışıdır. Yani dar kadro ile sıkıntı çekeceği söylenen lider böylece eldeki malzemenin de boş olmadığını ispatladı.