Faruk Çakır

Faruk Çakır

Üniversitelerden ne haber?

Üniversitelerden ne haber?

Üniversitelerin eğitime başlamaları sebebiyle düzenlenen ‘resmî açılış törenleri,’ garip konuşmalara sahne oluyor. En köklü üniversitelerden biri olan İstanbul Üniversitesinin açılış töreni de bunlardan biri.

“Rektör Parlak’tan laiklik uyarısı” başlığıyla gazetelere yansıyan haberde şöyle denilmiş: “İstanbul Üniversitesi’nin 2008-2009 eğitim yılı açılışında veda konuşması yapan Rektör Prof. Dr. Mesut Parlak konuşmasının büyük bölümünü türban ve laiklik tartışmalarına ayırdı. (...) Açılışa siyasilerin katılmadığı gözlenirken öğrencilerin de okula giriş çıkışının yasaklandığı dikkat çekti. Sorunların çözümünün geçmişin kalıpları arasında arandığını belirten Parlak, ‘Giyim kuşamdan davranışlara kadar uzanan bir çizgi üzerinde geçmişe ilişkin bir özlem var’ dedi.” (Akşam, 9 Ekim 2008)

Binlerce öğrencinin eğitim gördüğü bu üniversitenin acaba başka bir ‘derdi’ ve sıkıntısı yok mu? Her ihtiyaç tamamlandı ve sıra türban ve laiklik tartışmalarına mı geldi? Aslında tartışılan ‘türban’ değil. Zaten tartışma da yok. Kanuna dayanmayan bir uygulama ile, başörtülü öğrencileri üniversiteye almamak, onların eğitim hakkını engellemek var. “Türban ve laiklik tartışması”yla eğitimdeki sıkıntılar sona mı erecek? Açılış konuşmalarını bu konulara ayıranlara göre, üniversitelerin başka bir ihtiyacı yok mu?

“Kışlaydı üniversite oldu” başlıklı bir üniversite haberi de Malatya’dan: “Malatya İnönü Üniversitesi’ne devredilen askeri kışlada eğitim gören öğrenciler, askerî kışla görünümündeki okulda eğitim görmekten mutlu olduklarını söyledi. (...) Battalgazi İlçesi’ndeki Tacan Kışlası, Genelkurmay Başkanlığı tarafından eğitim amaçlı kullanım için 2007 yılında İnönü Üniversitesi’ne devredilmişti. (...) Eski kışlanın bazı binaları, eğitim sınıfları ve laboratuvar olarak kullanılırken, bazı binalar ise hâlâ askeri nokta görünümünde bulunuyor.” (agg.)

Haberde belirtildiği gibi, gerçekten de “Öğrenciler, askerî kışla görünümündeki okulda eğitim görmekten mutlu olduklarını söyledi”ler mi? Haberde böyle bir ‘vurgu’ya niçin ihtiyaç duyulmuş olsun?

Gerek üniversitelerde ve gerek diğer eğitim kurumlarında ‘gerçek’ler öğretilmelidir. Bunu da yasaklarla yapmak mümkün değil.

Bu arada, dünkü gazetelerde yer aldığı üzere, Genel Kurmay Başkanlığı Aktütün karakol baskını ile ilgili yeni bir açıklama daha yaptı. Buna göre, bütün Türkiye geçen Cumartesi sabahı 9.30’da 15 (sonradan 17 olarak açıklandı) askerin şehit edildiği haberiyle çalkalanırken ‘golf oynayan paşa’ bu haberi ancak akşam saatlerinde duyabilmiş. (Vatan, 9 Ekim 2008)

Son açıklama, bundan önceki tartışmaları bitirmeye yeter mi? Yoksa tartışmaların üzerine tuz-biber mi eklemiş olur? Dünyanın duyduğu bir hadiseyi, bir ‘paşa’nın duymaması mümkün mü? Üstelik aynı gün, sabah saatlerinde Genel Kurmay tarafından ‘resmî’ açıklama yapılmışken...

Belki ‘açıklama’yı izah etmek için de yeni bir açıklama yapılır...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Faruk Çakır Arşivi