Kemal Belgin

Kemal Belgin

Maçsız günlerin maçları!

Maçsız günlerin maçları!


YOK, yok özel maçlardan, özel turnuvalardan söz etmeyeceğim. Maçların olmadığı bir süreçte saha dışında ne maçlar oynandığından söz edeceğim.
11 Ocak Ali Sami Yen’in kapanış günüydü. Eskiler falan sahaya çıkıp anılarını tazelediler, kimi gözyaşı döktü, kimi son defa da olsa o zemine çıkmaktan mutluluk duydu. O akşam eski başkanlardan tutun da Hagi’ye, Tugay’a kadar kimler yoktu ki o sahada forma giymiş. Bu özel gece de önceki akşam Galatasaray TV’de bir kere daha yayınlandı.
 
Peki, nereye mi geleceğim? Şuraya... Galatasaray 2000 yılında UEFA Kupası’nı kazanmıştı. Hem de o kupada tek bir yenilgi almadan... Bu, ülke futbol tarihinin futbolda büyükler kademesinde kazandığı ilk uluslararası resmi kupaydı. Tabii ki yer yerinden oynamıştı. Takım hava alanında karşılanmış, yanılmıyorsam Bakırköy’de bir anıt yapılıp açılmıştı. Takım da üstü açık bir otobüsle şehir turu atarak zaferi halkla paylaşmıştı.
Sonra mı? Hah işte en önemli yer burası... Galatasaray’ın o gün görevde bulunan yönetimi bu büyük zaferi paraya çeviremediği gibi o tarihi stadını da kaybetti. Ben de şunları yazmıştın o günlerde. Şayet yönetim, bırakın Türkiye’yi, Almanya ve Avrupa’nın diğer ülkelerinde bulunan taraftarları arasında bir bağış kampanyası açsaydı, neresinden bakarsanız bakınız 150- 200 milyon dolardan az para toplamazdı. Çünkü bendeniz o ülkelerde o nabzı tuttuğum için bu kadar iddialı yazıyorum. Devamla...
İşte burası çok önemli! Faruk Süren ve ekibi o zaferin ertesinde sokak şovu yapacaklarına, çıkıp deselerdi ki, “Ey devletimiz; biz artık bu tarihi statta Şampiyonlar Ligi Kupası’nı kazanmak istiyoruz. Bize bu tarihi stadımızı yenileyiniz... “ Tamam o günlerde Sayın Erdoğan görevde değildi ama yine de bir çaba harcanır, en azından Ali Sami Yen tribün tribün yenilenirdi. Hatta bırakın devleti, Galatasaray yukarıda sözünü ettiğim parayı toplar, kendisi aynı şekilde o stadı yenilerdi. Ve de şimdiki gibi sürgüne gitmezdi. Sakın kimse efendim o yer bizim değildi demesin. Çünkü yine devletin yerleri olanlar bakınız nasıl yenilendi. 
Bakınız üç büyükler dediğimiz malum kulüpler için tarihleri çok önemlidir. Fenerbahçe kimselere sormadan, hem de devletin stadını tribün tribün yenileyerek bu hale getirdi. Beşiktaş, İnönü’den çıkmam oraya yeni stat dikeceğim ısrarı ve inadı ile bugünkü nefis tesislere kavuştu. Ama siz Galatasaray bunu beceremediniz. 
 
İşte 11 Ocak akşamı Galatasaray TV’de bir kere gösterilirken, anılar tazelenirken ben de bu eski hesabı bir kere daha aklımdan geçirdim... 
Bir başka Ocak günü... Milli Gazetemiz bundan 45 yıl önce 12 Ocak’ta yayın hayatına geçecekti. Rahmetli büyük insan Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ı izin verirseniz bir kere daha saygı ve sevgi ile anmak istiyorum. Yine bir anma yemeğinde, tarihi bir köşkte illa da yanıma oturacaksınız diyerek bana büyük bir ilgi göstermişlerdi. Ve de açılış konuşmasından sonra da dönüp, “Şimdi sıra sizde” demiş beni şaşırtmışlardı. Aman efendim diyecek oldum hadi bakalım diyerek mikrofonu önüme sürmüşlerdi. Bendeniz  de o gün kısa bir konuşma yapmıştım. Bir kere daha nice yıllara değerli dostlarım! Allah yar ve yardımcımız olsun!
 
Tabii ki Ocak denince ara transfer tiyatrolarının oynandığı dönemdeyiz demektir. Hayret verici olan çok alış veriş var da,  şu Emenike,  Medjani, Ersan Gülüm meseleleri ön plana çıkıyor. Yahu bir alıp bir gönderdiğiniz oyuncuları, yaşları da ilerlediği halde nasıl olup da yeniden formalarınızın içine sokuyorsunuz? Siz para mı basıyorsunuz yoksa? Siz bunları yaptıktan sonra sizlerin genel kurullarında, sizlerin divanlarında hiç mi kimse yok hesap soran?  Zaten bütün meselede buradadır...
Bakınız Ocak ayının özelliklerine... En güzeli, en anlamlısı Milli Gazete’nin kuruluş günü değil mi? Kasten yukarıdaki iki futbol olayını da araya koydum...
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kemal Belgin Arşivi