Paralı ve Ene’li Hizmet Olmaz
İSLAM’a imana Kur’ana Şeriata hizmet, sırf Allah rızası için ihlasla yapılmalıdır.
Hiçbir hizmetkarın, hizmeti bahane ederek Müslümanlardan kendisi için para toplamaya hakkı yoktur.
Hizmeti bahane ederek Müslümanlardan, kendisi için para toplayan ve bu yolla zengin olan kimse gerçek hizmetkar olamaz.
Hizmetler benliğe, riyasete, baş olma hırsına da âlet edilmemelidir.
Benlik ve hubb-i riyaset paradan daha tehlikelidir.
Sahih-i Müslim’de, halk kendisi için, bu ne büyük hoca desinler diye ilmî hizmetler yapan alimin yüz üstü sürüklenerek Cehenneme atılacağını bildiren sahih bir hadis bulunmaktadır.
Muhammedî ahlakla ahlaklı olmayan âlimler gerçek hizmet edemez.
Samimi, muhlis, râsih, gerçek alim ve faqih, o kimsedir ki, bildiği ilimle amel eder.
Hizmet sadece ve sadece Fırka-i Nâciye olan Ehl-i Sünnet ve Cemaat dairesi içinde olur.
Hizmet eden gerçek ve muhlis alimler, Resulallahsallallahu aleyhi ve sellem efendimizin vekilleri, varisleri, halifeleri, kendilerine itaat edilmesi gereken ülü’l-emr’dir.
Kur’ana, Sünnete, Şeriata ihlasla hizmet etmek çok büyük bir şereftir.
Kur’anın mutlaka yapılmasını istediği emirleri yapmayan, kesin yasaklarından kaçınmayan, ilahî öğütlere kulak vermeyen kimseler hâfız olsalar bile hamele-i Kur’an şerefine sahip değildir.
Yakın zamanlarda İmana İslamaKur’ana Sünnete Şeriata gerçekten hizmet etmiş alimlerden ve şeyhlerden bazısını zikr etmek istiyorum:
AhmedZiyaüddinGümüşhanevî… Mekke Şafiî ReisülulemasıAhmed Zeyni Dahlan… Yusuf İsmail en-Nebhanî… Şeyhülislam Mustafa Sabri… Düzceli Ders Nâzırı Muhammed Zahid el-Kevserî… AbdülhakimArvasî… Bediüzzaman Said Nursî… Silistreli Süleyman Hilmi… Bulgaristanlı
EzherîAhmedDavudoğlu… (Birkaç isim verdim, liste çok uzundur…)
Aktivist ve bid’atçi bazı ünlü Müslüman şahsiyetler gerçek hizmetkar sayılmaz.
AllahüTeala ve Tekaddes hazretleri bu din-i Mübin-i İslam’ı fasık ve facirlerle de te’yid eder ama onlar gerçek hizmetkar değildir.
Her Müslüman, gerçekten hizmet eden ulema, fuqaha ve meşayihi sevmeli, onlara hürmet etmelidir.
Dikkat: Büyükler erbab haline getirilmemelidir.
İkinci dikkat: Peygamberlerden başka kimse mâsum (ismet sıfatıyla sıfatlı) değildir, yanılabilir, hatâ edebilir.
Bazı büyük evliya mahfuzdur, korunmuştur.
İbnTeymiye’nin metoduyla Ehl-i Sünnet dairesi içinde hizmet edilmez.
Terör taraftarı radikal İslamcılar, hizmet ederken bir sürü yanlış iş yaparlar, kaşığı ile yedirirken, sapıyla göz çıkartırlar.
İslamî, imanî, Kur’anî, Nebevî hizmetlerde asabiyetlerden, holiganlıklardan, tekelcilikten, militanlıktan, fanatizmden uzak durulmalıdır.
Ehl-i Sünnet dairesi içindeki hizmet ekolleri birbirleriyle rekabet edemez, ancak kardeşçe müsabaka edebilir, hayırlı hizmetlerde centilmence yarışabilir.
İslamî hizmetler süflî politikanın üzerinde ve dışında tutulmalıdır.
Her işin bir etiği, mesela tıbbın Hipokrat yemini olduğu gibi, islamî hizmetlerin de etiği vardır.
Hizmet etiğine riayet edilmezse hizmetler bereketsiz, güdük ve kısır olur.
İslamın, Kur’anın, Sünnetin, Şeriatın has hizmetkarları halktan övgü istemezler ve beklemezler.
Haliq (Yaratan) için yaptıkları hizmetler karşılığında mahlukattan (yaratıklardan) ücret almazlar, teklif edilirse kabul etmezler.
Şöhretin afet olduğunu bilirler ve ona talip olmazlar.
Keramet izhar etmezler. Kerametlerini saklarlar.
Şeyhlerini, hocalarını ve üstadlarını uçurmazlar.
Başarıyı kendilerinden bilmezler, Allahüveliyyüttevfiq derler.
Günümüz İslam dünyasında büyük ahlakî zaaflar görülmektedir.
Hizmet ahlakı konusunda da çok eksiğimiz bulunmaktadır.
Her konuda olduğu gibi hizmet konusunda da istikamet sahibi olmalıyız. İstikamet (doğruluk) en büyük keramettir.
İhlas Allah’ın sırlarından bir sırdır, sevdiği kullarına ihsan eder.