Sezar’ın hakkı Sezar’a...
Öyle derler ya; birinin hak ettiği şeyin ona ulaştığında... Yani hak etmişe helâl olsun kâbilinden ona hak ettiğine kavuştuğunda...
Evet, bugün ülkenin en iyi futbol takımı tartışmasız Beşiktaş›tır. Dün şampiyon olduğunda da herkes o hakkı bu takıma helâl etmişti... Bugün ise giderek geçen sezonun ritmini de yakalamaya başladılar. Bu defa iş daha da başka... Şöyle: günümüz Beşiktaş’ı geçen sezondan sonra daha bir isimli, kariyerli futbolcuların takımı oldu... Adriano gibi Barcelona’da yıllarca oynamış bir sol kanat adamı... Gökhan Gönül gibi ülkenin son on yıldaki en iyi sağ kanat oyuncusu... Caner gibi, bugün yok ama yine ülkenin en iyi sol kanat adamı... Fabri gibi, Marcelo gibi Avrupa’da çimen çiğnemişler... Atiba gibi Kanada’nın göz bebeği... Talisca gibi geldiğin kulübün kendisi için 25 milyon avro bonservis bedeli koyduğu yarının büyük oyuncusu... Quaresma malum... Babel gibi Hollandalı bir ünlü... Tolgay Almanya patentli... Beck gibi Alman liginde top koşturmuş bir bek... Oğuzhan ve Cenk gibi Avrupa yetiştirmesi... Bakar mısınız takıma...
İşte bu takım en az kendisi kadar oynamaya çalışan, bazı bölümlerde de oynayabilen Konyaspor’u beşledi. Konyaspor sadece bir iki kez hiç yapmadığı kadar fazla adamla Beşiktaş›ın üstüne yüklendi ve bunların ikisinde de kontradan iki gol yedi. Çünkü Konyaspor Aykut hocanın eline geçtiğinden bu yana dengeli hücum eden, topluca savunan takımdı. Ama bu defa bundan ciddi eksiklikler gösterdi.
Beşiktaş›a gelince... Her zaman her yerde fazla adamla ya savunma, ya da hücum... Ciddi yardımlaşma... Koşmadan top almak yok, yerine hep kendini boş gösterme çabaları... Yani hep hareket halinde kalma... Quaresma dışında ferdi davranma yok. O da serviste kusur etmedi en hayati pozisyonlarda ve goller geldi. Savunma her an Atiba gibi bir sigortadan destek aldı. Kaleci Fabri, o malum ukalalık işlerinden vazgeçmelidir, yine iyi idi. Gökhan›la Adriano›yu yukarıda tarif etmiştik zaten... Ben bunları Beşiktaş beş golle kazandı diye yazmıyorum... Karşısında en az kendi kadar iyi düşünen, iyi planlanmış bir takıma karşı o futbolu oynadığı ve maçı kazandığı için yazıyorum...
Hakem mi? Aykut Kocaman yine yangın çıkartmış. Peki, o ikinci golde Konyaspor öyle mi hücuma kalkardı, ona da ben bunu sormak isterim. Yani savunma bloğunda sadece bir kişi bırakarak... Biz Türkiye’de teknik adamlar, yöneticiler ve futbolcular olarak her işin altında hakemi ararsak, yani aynayla hesaplaşma yerine, bir adım öteye gidemeyiz... Tabii ki spor basını olarak da... Bu konuda Dünya Kupası’ndan elenen koca İngiltere, Dünya Kupası’na katılma oyunu baraj maçında Fransa’nın elle attığı golle elenen İrlanda, Dünya Kupası’nı İngiltere karşısında top çizgiyi geçti mi geçmedi mi meselesindeki Almanya o gün bile hafif tonda ses verip, bir daha bu yaşananları gündeme getirmediyse, bizden çok ilerde durmaktadırlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.