MHP kimleri rahatsız etti?
Referandum sürecinde millete söyleyecek sözü olmayanlar, bütün ümitlerini çarpıtma, yanıltma, karalama, hakaret ve hatta ihanete bağlamış durumdalar. Milletin neye "evet" demesinin istendiği gayet açık. Çift başlılığı ortadan kaldıran, fiili durum garabetine son veren, kuvvetler ayrımını pekiştiren, TBMM'yi daha aktif ve etkin hale getiren bir düzenleme yapıldı ve milletin önüne konuldu. Bir sistem düzeltmesi yapılıyor. Bunun kişilerle, partilerle, siyasi hesaplarla bir ilgi ve alakası yoktur. "Evet" kararının çıkmasıyla birlikte devletin daha kolay ve hızlı işlemesi, ülkenin gerçek gündemine ve sorunlarına yoğunlaşması mümkün hale gelecek.
BU ÜLKE İÇİN YEMİNİMİZ VARDIR
MHP, "önce ülkem" diyerek varlık sebebinin gereğini yerine getirmiş ve artık tıkanmış ve sorundan başka bir şey üretmeyen sistemin önünü açmak için harekete geçmiştir. Bu yüzden, "millet için evet, devlet için evet, Cumhuriyet için evet, Türklüğün bekası için evet" diyor. "Bu ülke için bir yeminimiz vardır. Vazgeçilmez. Onun için Evet" diye haykırıyor. İşin aslı özetle budur. Bu kadar basit ve bu kadar kesindir. Bu ülke ve milletle meselesi olanların telaşını anlıyoruz. CHP gibi oradan oraya savrulmayı siyaset üretmek zanneden bir partinin feveranına şaşırmıyoruz. HDP ve bölücü çetelerin karalamak, yıldırmak ve çarpıtmak için hiç kaybetmeden harekete geçmiş olmaları bizi şaşırtmıyor. Ancak, kendini milliyetçi olarak tanıtan, ülkücülük geçmişini sermaye yapan zevat, size soruyorum: Bunun neresine itiraz ediyor, yerine ne koyuyorsunuz? Tutarsız, asılsız söz ve iddialarla, tamamen özel hesaplara dayalı çıkışlarınızın bu millette bir karşılığı olmayacaktır. Siz de bunun farkındasınız. Onun için belden aşağı iniyor, hakaret, iftira, fitne ve fesatla zihin bulandırmaya uğraşıyorsunuz. Daha önceki sicilinizden çok iyi biliyoruz ki, söz ve hareketlerinizde bir samimiyet ve iyi niyet yoktur. Tamamen şahsi kin ve hırsla ortalıkta dolaşıyorsunuz.Önünüzdeki en büyük engel Sayın Devlet Bahçeli olduğu için de, bütün değerleri yerle bir ederek ona yükleniyorsunuz. Bunun neresinde akıl, vicdan ve ahlak var? Bırakın ülkücü ve milliyetçiliği bu üslup ve tavrın en basit ve sıradan insani kurallarla izahı mümkün müdür?
MHP FELAKETE SET ÇEKTİ
Siz de çok iyi biliyorsunuz ki, MHP felakete gidişin önünü kesmiş, ülkeyi düze çıkarmak için görev üstlenmiştir. Bu felaket sadece ülkenin perişan halinden duyulan rahatsızlık ve gidişatın doğuracağı ağır sonuçlarla sınırlı değildir. AKP'nin özel hesaplarıyla bir rejim değişikliği ihtimalinin de önüne set çekilmiştir. Eğer MHP'nin duruma el koyan bu siyaseti olmasaydı, siz o zaman görecektiniz, neler olacağını. Daha önce de yazdım. Akıl ve izah sahibi herkes biliyor ve kabul ediyor ki, eğer bu Anayasa değişikliği gündeme getirilmeseydi, şu anda konuşacağımız şey, erken seçim olurdu. Çok büyük ihtimalle 16 Nisan'da referanduma değil seçime gidiyor olacaktık. Bunun kararı alınmıştı. AKP bir taşla birkaç kuş vurmanın hesaplarını yapıyordu. Erken seçimle birlikte hem iktidarı kaybetme korkusuyla bir türlü dokunamadığı, ancak varlığı ve etkisi kesin olan kendi içindeki FETÖ'cüleri listeler yoluyla temizleyecek, hem de HDP barajı aşamayacağı için oy oranı düşse dahi, milletvekili sayısının artacağı hesabıyla, kendi Anayasa değişikliğini dayatacaktı. İşte rejim değişikliğini de, tek adam düzenini de, bugün ki iddiaların aslını da, o zaman hep birlikte görecektik. Bir ihtimalden söz etmiyorum, kaçınılmaz olan ve neredeyse kesinleşmiş bir gerçeği hatırlatıyorum.
HERKES VARLIK SEBEBİNİN GEREĞİNİ YAPIYOR
Böyle bir felaket artık gündemden çıkmıştır. MHP ülkenin gidişatına el koymuş ve yanlıştan dönülmesini sağlamıştır. Şartlarında zorlamasıyla, AKP hükümeti bugün MHP'nin çizgisine gelmek zorunda kalmıştır. Anayasanın ilk 4 maddesi teminat altındadır. Ülkenin bölünmez bütünlüğü garantidedir. Kuvvetler ayrılığında mevcut durumdan çok daha iyi bir yola girilmiştir. Devlete sahip çıkılmıştır. Bölücüler, vatan millet düşmanları, bu ülkeyle ve milletle hesabı olanlar onun için çok rahatsız olmuşlar ve saldırıya geçmişlerdir. Onun için MHP'ye kin kusuyor, onun için kuduruyorlar. Önceki referandumlarda da bu böyleydi. MHP doğruyu savunduğu için bu güruh o zaman da kudurmuş, harekete geçmiş ve saldırmıştı. Herkes varlık sebebinin gereğini yapıyor. Birilerinin varlık sebebi yıkmak, parçalamak yok etmek, bizim varlık sebebimiz de yaşatmak, yüceltmek ve yükseltmek.
SİYASİ HESAP YAPANLAR YANILACAK
Yapılan ve millete sunulan düzenlemenin kişilerle, siyasi beklentilerle, özel hesaplarla ilgisi ve alakası olmadığı gibi, bu beklentide olanlar yanıldıklarını ve kaybettiklerini uygulamayla birlikte çok daha net ve kesin şekilde göreceklerdir. Onun için, değişikliğin hataya geçmesinden sonra, bugün çok memnun gibi görünen, fakat farklı beklentisi olanlar, "keşke eskisi gibi kalsaydı. Eskiden her şeyi bildiğimiz, istediğimiz gibi yapıyorduk. Şimdi hesap vermek ve kurallara uymak zorundayız" derlerse hiç şaşırmayacağız.
YÜREĞİMİZDE ATEŞ VAR
Kimin ne dediği, ne beklediği, hangi hesabı yaptığı artık bizi ilgilendirmiyor. Daha önceki tespitlerimi bir defa daha hatırlatıyorum: Ülke yangın yeridir. Ekonomi tel tel dökülmektedir. Devletin resmi rakamları artık alarm zilleri çalmakta olduğunu belgeliyor. Mevcut durum sürdürülebilir değildir. Doğru dürüst tedbir alınmaz ve gidişatın önüne geçilemezse, yarın neler olacağını kestirmek bile imkansızdır. Toplum zaten son derece gergin, endişeli ve yorgundur. Buna bir de etrafımızdaki amansız kuşatmayı, terör girdabını, savaş şartlarını ekleyin. Yarın sabah kalktığımızda sadece Türkiye'nin değil, bölgenin ve hatta dünyanın nelerle karşılaşacağını kimse bilemiyor. CHP, bu durumdan rahatsız olmayabilir. AKP'nin gitmesi uğruna ülkenin batmasına rıza gösterebilir. Ama "önce ülkem" diyenlerin yüreğinde ateş var. Bu vahim duruma seyirci kalamazlar. Ellerini değil gövdelerini taşın altına her zaman koydular, şimdi de koyuyorlar. MHP ve ülkücüler, ülkesine, bayrağına, milletine, vatanına, devletine, diline, imanına sahip çıkıyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.