Geçen sezonun büyük bölümünde olduğu gibi, bu sezonun da en azından on-on beş maçında ülkenin en iyi futbol takımı herkes için Beşiktaş değil miydi? Bu hakkı ezeli rakiplerin taraftarları, basındaki amigoları, hatta hatta perde arkasından bazı yöneticileri de teslim etmiyorlar mıydı?
İşte bütün bu pozitif oluşumlar Beşiktaş’ı moral olarak, saha içinde inanç olarak  ve de eldeki elemanın klası ile UEFA Avrupa Ligi’nde son on altıya iten faktörlerdi. İlk maçı İsrail’de 3-2 kazanmış olmanın futbol alanında hiçbir zaman garanti olmayacağını bilen Şenol Güneş de sahaya, tabii ki Atiba’sız da kalınca, garanti üzerine kurulu bir takımla çıktı. Gökhan İnler’inAtiba görevine hemen yanında Necip eşlik etti. Talisca’nın öne doğru kurgulandığında nasıl etkili olduğunu bilmek hiç de zor değildi zaten... Quaresma yine de rakibi ürkütmek adına sahadaydı, hafif sakatlığı olmasına rağmen... Cenk kenarda idi ama rakip savunmanın yerleşiminde arıza yapmak üzerine Aboubakar on birde yer aldı. Bir de harika şutla gol atmaz mı? Babel ise çaktırmadan topun rakip alana geçmesinde yönetici ve yönlendirici olmaya devam edecekti.
 
Sanrı mı? Quaresma, Pazartesi maçı da düşünülerek 61. dakikada kenara geldi. Ama sonrasında rakibin umut golü de gelmez mi? Neden umut golü dedim şimdi açalım. Rakip beraberliği sağladıktan sonra maçı en azından ilk maçın skoruna getirmek adına bloklarını açık bırakacaktı. O zaman mı? Ve böylece Beşiktaş’ın üzerine daha fazla adamla gelmeyi düşünecekti. İşte bu yüzden de Şenol hoca çıkan Quaresma’nın yerine Tolgay’ı aldı. Bu bir garanti hamlesi idi. 71’de de Necip yerini Oğuzhan’a bıraktı. Eh artık Tolgay da vardı, Oğuzhan da... Zaten maç da bitime doğrugidiyordu ki, Aboubakar yerini Cenk’e bıraktı. O da biraz rakip kalecinin ikramı ile maçı bitirdi.
 
Ankara ise Osmanlıspor, Olimpiyakos’a farkı kaybederek elendi. Yine de buralara kadar gelebildiği için, hatta ülkeye kazandırdığı puanlar için bu takıma teşekkür etmek gerekir.
 
Sonuçta, ülkenin yine belirteyim, en iyi futbol oynayabilen takımı tek temsilci olarak yoluna devam ediyor. Ben bu satırları yazıp yolladıktan sonra kuralar çekilecekti. Bence Manchester United hariç, Beşiktaş için hangi takım çıkarsa çıksın eyvah demenin anlamı olmayacaktır. Çünkü bizim temsilcinin kadrosu da iyi, teknik adamı da... Hele hele taraftarı...