Fenerbahçe Kura çekimi yapılırken UEFA Avrupa Kupası bundan sonraki turu için gönül isterdi ki en azından iki takımı bulunsun Türkiye’nin. Ama olmadı. Beşiktaş tek başına kaldı. Sanki bizim ligde en iyi futbol oynayan takım olduğu gibi... Rakip mi? Yunanistan’ın Olimpiyakos takımı... Yani bundan önceki turda bizim Ankara Osmanlıspor’u eleyen takım... İlgi çekici olan bence, kendi evinde bizim takımla golsüz berabere kalan bu takım geldi Ankara’da üç attı. Yani Beşiktaş’ın kulağına kar suyu kaçırdı diyelim...

 

Evet, Beşiktaş ilk maçı Pire’de oynayacak. Bu takımın taraftarı Avrupa’nın en beter kitlelerinin başına gelir. Hatta bir numara da diyebiliriz. Bu maça Beşiktaş taraftarı da gidecektir mutlaka... Şunun şurası bir kaç yüz kilometre bizden uzaklık... Bu bir avantaj mıdır bilemem. Ama bizim taraftar bu maçta o kadar sakin olmalı ki, rakip taraf azmasın, şiddetini sahaya yansıtmasın. Kısaca uyuşturma taktiği yani...

 

Futbol mu? Osmanlıspor’u orada kaleci Karcemarskas kurtardı diyebiliriz. Rakip o kişi de kalmıştı. Beşiktaş’ın Pire’deki oyundan sonra bir maçı daha olduğunu unutmadan oynaması gerekir. Hem de Arena’da olacak o maç... Demek ki, kemerleri sıkacağız, alanı daraltacağız, yardımlaşmanın kralını yapacağız, rakip alanda derin ve geniş sahalar oluşturmaya bakacağız... Haydi hayırlısı diyelim...

 

Ve Konya’ya geçelim. Futbola meraklı kime sorsanız Konyaspor-Trabzonspor maçı ne olur diye, alacağız cevap yüzde doksanlar oranında beraberlik idi. Öyle de oldu zaten... Son haftaların formda takımı Trabzonspor’la, son haftaların içeriden problemli takımı Konyaspor karşılaşacaktı. Üstüne üstelik ev sahibinin seyircisi evinden izlemek zorunda kalmıştı. Sanırım bu ceza Konyasporlu kardeşlerimizin kulağına küpe olmuştur. Sonuçta ne şiş yandı ne de kebap... Önemli olanı Aykut Kocaman’la Konyaspor arasındaki buzların eriyip erimemesidir. Acaba ne oldu? Ersun Yanal ise kente umutlarını arttırarak dönmüştür her halde...