Abdurrahim Karakoç

Abdurrahim Karakoç

Geçmişten hafızalarda kalanlar

Geçmişten hafızalarda kalanlar

"Bellek" mi dediniz?
Hayır efendi, onun adı hafızadır..
Geçmişi liste yapan, geleceğe ışık tutan, dünün yaşanan hadiseleri..
Neler görülmedi ki!
"Andıçlama" denilen insanlık dışı dayatmalar.. Emir-komuta dahilinde yazdırılan yalan haberler..
Kainatta görülmemiş katılıkta ve her zerresi şiddet ihtiva eden "laikçilik" füzeleri..
Yazdığımız her yazıdan dolayı mahkemelere sevkedildiğimiz akıldan çıkar mı?
Bereket versin, hâkimler anlamıştı nevzuhur generalin karakterini ve maksadını..
O, ancak ve ancak İsrail ile iyi geçinen, can-ciğer kuzu sarması olan bir acayip insandı..
Amma bu ülkeye çok çektirdiler..
Özel Harekatçı polisleri, operasyon alanlarından çekerek, sıradan görevlere mahkûm ettikleri de hafızalardan silinmedi..
Bak Allah'ın işine..
Şimdi Özel Harekat elemanlarına muhtaç olundu.. Aklın gereği budur işte..
Unutmuş olamazsınız polis teşkilatından uzun namlulu silahların toplatıldığını.. Evhamın böylesi nerede görülmüştür?..
Sanki asker ayrı bir ülkenin, polis ayrı bir ülkenin düşman güçleri..
Yalnız asker-polis arasında olmadı yanlışlar..
Vatandaşın elindeki pompalı tüfeklerden korkan ve toplatılmasını sağlayan kahraman(!) yetkilileri de unutmadık herhal..
Gazetelere dikte ettirilen manşet haberler..
Zavallı bir kesim, "aslı var mı, yok mu?" diye ne düşündü ne de araştırma yaptı..
Emredilen yalan haberler çarşaf çarşaf yayınlandı..
Başbakan'a küfreden rütbeliyi, İçişleri Bakanı'na terbiyesiz cümlelerle hakaret ve tehditler savuran rütbeliyi kim unutabilir?..
"Aman askeri yıpratmayalım.."
Elbette askerin, yani ordumuzun yıpratılması Türkiye'nin zararına..
Yıpratan kimdir, bilmekte fayda var..
Halkın "Gözbebeğimiz" dediği askeriyenin disiplin tanımaz, kanunlara hükmedeceğini sanan, uğursuz bir döneme damgasını vuran yetkili, etkili unsurlar değiller miydi?
Vaktin Ankara Valisi Tandoğan ağzıyla; "Ne yapılacaksa biz yaparız, başkası burnunu sokmasın" dayılanması akıllardan silinir mi hiç?
27 Mayıs askeri darbesinde rol alan aktörler az mı kanunsuzluklara imza atmışlardı?
12 Mart muhtıracıları, şapkasını alıp kaçan Başbakan ve daha sonra aynı laikçilik çizgisinde birleşenler..
Ne günlerdi o günler..
Karacaoğlan'ın "Gele gele geldik bir Karataş'a" mısraında olduğu gibi; gele gele geldik 12 Eylül'e..
Peki, Türk ordusunu Kenan mı yıpratmıştı, hiçbir yetkisi olmayan vatandaşlar mı?
Kılına dokunulmasından bizar olan Anayasa sevdalıları, 12 Eylül'de Anayasa'nın tamamı hurdalığa atılınca ses çıkaramadılarsa, korkudan olsa gerekti..
Zaten 27 Mayıs kahramanları(!!!) Atatürk'ün Anayasası'nı kökten değiştirmemişler miydi?
Evet.. Nerede kaldı bizim mangalda kül bırakmayan hukukçu Prof'lar?
Harem ağalığı yapıyorlardı darbecilerin makamlarında..
Tabii, holding medyasının yardımlarıyla..
Onlar ki, devrin Genelkurmay Başkanı'na etek bile giydirmişlerdi..
Karakol baskınında golf oynamak önemli, amma diğerleri kadar değil..
Ağlama duvarında el sürüp dua etmek de unutulmadı, fakat üzerinde durmaya değmez..
Siz "akredite" yazarların al gülüm - ver gülümcü çıkarcı hallerine bakarsanız daha çok şeyler hatırlarsınız..
Bana ve benim gibi Türk olan, Türk ordusunu canı kadar sevenlere "Asker düşmanı" diyen it eniklerine bir sözüm var:
Siz ne zaman Türk oldunuz?
Yanıt'çı anımsar, cevap'çı hatırlar
Ürker ulusal fincan yüklü katırlar
Kimi döner bakar, kimi bakmaz geçmişe
Ve işte tavan çöker, temel çatırdar..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahim Karakoç Arşivi