Maçı kirletenler!
Fenerbahçe’nin, son dörtte bir takım Kayserispor’u yendiği maç hariç, galibiyet yakalamamış olması dikkat çekici idi. Karşısında da isimli ve yabancı oyuncu çoğaldıkça takım oyunundan uzaklaşan Osmanlıspor vardı. Futbol meraklısının beklediği çatır çatır bir maç ve bol pozisyonların skor tabelasına yansımasıydı.
Peki, öyle mi oldu? Hayır! Her iki topluluk da takım oyunundan yoksundular. Alan gidiyor, gidip de mesafe kat edebilirse pozisyonlar oluşabiliyordu. Yani pas oyunu, organize atak yaşanamıyordu. Sadece bir iki kontrada Volkan Şen, NDaye gibiler parlar gibi oldular ama onlar da tabelayı değiştiremediler. Hele hele NDaye, tam anlamıyla emekli olmuş bir futbolcu havası verdi bize... Osmanlıspor ‘da bir de Bifouma diye santrfor vardı ki, bizim eski yazlık maçlarda bile zor oynayabilirdi. Osmanlıspor’un hocası Mehmet - Musa ikilisini bozduğu hangi maçı rahat oynamış buradan sormak isterim...
Ya Fenerbahçe? Lens alıp giderse bir şeyler oluyor, Topal, Souza, Ozan ve onlara katılan Alper’le ancak boş koşular ve boş hamleler izleniyordu. Fernandao çıkana kadar hemen hemen hiç top alamadı desek yalan olmaz... Şener takımın en göze batan, en çok top getiren ve hamle zengini oyuncusu gibi gözüktü. Skrtel hata üstüne hata yaparken ona cezayı kesecek rakip bulunmadığı için şükretmelidir. Hasan Ali etkisizdi. Zaten Osmanlıspor’un hocası da taktiklerinin birinci maddesi olarak Fenerbahçe’nin kanatlarda oynayan oyuncularını etkisiz kılmak olduğunu da maçtan önce söylemişti.
Neyse maç golsüz bitmek üzereydi. Uzatma dakikalarının ikincisi yaşanırken bir hakem rezaletinin de gelmekte olduğunu nereden bilelim ki? Kornerden gelen top, bir grup yapışık oyuncuyu geçtikten sonra Mehmet Topal’ın sağ baldırına gelirken bu futbolcu eli-kolu karışık topu kontrol edip önüne aldı ve çaktı... Hakem nerede miydi? Yaklaşık yedi-sekiz metre uzaklıkta. Ve de önünde hiç engel yoktu... Beş adet Osmanlısporlu ellerini havaya kaldırıp hentbolu işaret ederken o golü verdi. Ama golü atan Topal, sanki büyük bir ayıp işlemiş gibi önüne bakarak uzaklaşıyordu aksiyon bölgesinden... Düşünebiliyor musunuz; Fenerbahçe’yi bitime saniyeler kala gol atmış ve üç puanı getirmişti. Sonra kutlamalar artınca yere yatıp toprağı öptü. Sanki Allah’tan af diliyordu. Sonra dedikodular çıktı. Güya hakem ve Topal el-kol işini konuşmuşlardı. Ama aynı hakem Osmanlısporlu oyuncunun topu yaklaşık 25 metreden kendisine nişanladığını görmüş ve onu oyundan atıyordu...
Şimdi hakemin notu kaçtır? Topal, kalbim ağrıyor demiş... Oysa Osmanlısporlu oyuncular beraberlik primini kaçırdıkları için kan ağlıyorlardır.
Futbolu olmayan ama mücadelesi olan maçı kirletenler olmuştu. Bu genç hakemin göğsüne FİFA kokardını takanlar önce düşünecekler. Ben federasyonun yerinde olsam, FİFA’ya başvurup, her şeye rağmen, Cüneyt Çakır haricinde şimdilik size uygun hakemimiz yok diyerek bütün kokartları iptal ederim.
Önemli bir yere daha gelelim. Diyorlar ki Topal neden hakeme golü iptal et elle attım itirafında bulunmadı... Siz Topal’ın bulunduğu takımın en üst makamında kimin oturduğunun farkında değilsiniz demek ki.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.