ABD’nin Gülen’i “iade etmeyeceğini” CHP’nin anladığı ama AKP’nin hâlâ anlayamadığı görülüyor.

CHP heyeti ABD gezisinin ardından yaptığı açıklamada, “ABD’nin Gülen’i iade etmeyeceğini gördük” deniliyor.

AKP ise Amerika’dan Gülen’i “geçici olarak tutuklamasını” ve Türkiye’ye “iade etmesini” istiyor.

 

Adalet Bakanı Bozdağ konuyla ilgili olarak ABD yetkilileri ile yaptığı telefon görüşmelerinden bir hayli umutlu gözüküyor. Evet, iktidar partisi AKP gerçekleri hâlâ tam manasıyla ve anlamıyla görebilmiş gibi görünmüyor.

Amerika’ya sundukları deliller ile Gülen’in iadesini sağlayabileceklerine inanıyor. Oysa kadı davacı!

 

Gülen olayının ardında “ABD’nin olduğunu” artık fark etmeyen kalmadı gibi. Ancak AKP’liler bu gerçeği kavrayabilmiş görünmüyorlar.

Oysa arada sırada “üst akıl” falan diyerek sanki işin farkına varmış gibi konuşuyorlar ama gerisi gelmiyor.

 

Yine başa dönüyorlar ve “Gülen’i tutuklayın, iade edin” diye tutturuyorlar.

“Üst akıl” olarak adlandırılan yapılanmanın içinde elbette “ABD ve Siyonizm” var. Zaten yaşadığımız ve tanığı olduğumuz olaylar da Gülen hareketinin basit bir yapılanma olmadığını arkasında “üst aklın” bulunduğunu açık biçimde ortaya koyuyor.

ABD’ye “Gülen’i geçici olarak tutukla ve iade et” demek suçlu birine, “Kendi kendini tutukla ya da teslim ol” çağrısında bulunmaktan farklı bir yaklaşım değil. Gülen hareketinin ülkemizdeki yapılanmasına bakınca bunun kendilerine “imam” adı verilen “sıradan insanların” işi olmadığı ve arkalarında profesyonel güçlerin bulunduğu hemen anlaşılıyor.

 

Herkes bunu anlıyor.

AKP ise her ne hikmetse anlamıyor ya da anlayamıyor!

CHP bile gerçeği görüp dile getirirken AKP’nin hâlâ işin farkına varamamış gibi davranması ilginç değil mi?

Şimdiye çoktan, “Siz teslim etmezseniz etmeyin, biz ülkemizde bildiğimizi okuruz” demeleri gerekirken ama bunu bir türlü ifade edemiyorlar.

Atalarımız “umut fakirin ekmeğidir ne kadar yerse yesin doymaz” demişler ya AKP’nin hali de bu durumdan farksız. Hâlâ Gülen’in “tutuklanacağı ve iade edileceği” umudu ile ömürlerini tüketip duruyorlar.

“Üst akıl” diyor ama gerisini bir türlü getiremiyorlar.