Tudor ve Yanal ve süper vuruşlar!
İKİ teknik adamın isimlerini başlığa attım. Neden mi? Çünkü Galatasaray-Kasımpaşa maçı oynansa da, oynanmasa da olurdu anlamında bir maç idi. Hiç bir iddia taşımıyordu. Trabzonspor-Kayserispor müsabakası ise her iki takım için de peşine takılınmış bir hedefi vurma esprisinde idi. Birbirlerinden farklı gibi duran ama işin içine ciddi bakımdan teknik adam uygulaması, planı içerirdi.
Trabzonspor, ligin ikinci yarısının bir numaralı takımı idi. Puan sıralamasını sadece bu bölümle yaparsak öyle görünüyordu. Ancak ne var ki, oraya gelinene kadar takımından uzak kalmış ekranda yorumculuğu tercih etmiş hoca da büyük rötarın baş sorumlusu idi. Peki, bu maçta ne yaptı? Tuttu Rodellega’yı oyundan aldı. Tabii ki reaksiyon gördü. Bu oyuncu golünü de atmıştı. Takımın hücum aksiyonlarında da başrolü oynuyor. Ama rakibin orta alanından kopup gelen ve harika golleri serbest halde vuruşla kazandıran Kayserisporlufutbolcuy u izleyenler nasıl oluyordu da sahada kalıyorlardı? Sanırım Rodellega da bundan tepki gösterdi. Trabzonspor dua etmelidir ki, bir kaç gün sonra da bir başka dördüncülük adayının hocası da bir katliam yapacak ve bu yenilgi büyük yara olmayacaktı.
Döndük geldik seyircisiz tatsız tuzsuz bir maça... Dikkat çeken yanı Tudor’un göreve geldiğinden bu yana iki maç üst üste aynı takımı sahaya sürüşüydü. Tabii savunma da dörtlü kurulmuştu. Rakip Kasımpaşa ise Süper Lige dönüşündeki iddiasını, tantanasını kaybetmişti ama yine de orta derecek az yüksek oyunculardan kurulu idi. Ve maç başladı. Aaaa o da ne? 18. dakika dolarken kenardan bir tabela kalktı ve Bruma alındı yerine Rodrigues girdi. Baktık; Bruma topallıyor muydu diye. Hayır... Vücudunda bir yerlerini yüzünü ekşiterek tutuyor muydu diye de baktık… O da değildi. O halde? Bruma kenara gelirken Tudor sanki yanından bir yabancı geçiyormuş gibiydi. Yani Bruma’nın çıkışı sadece bir kapris eseri idi. Bu maçta futbol sanki takımlar kendi alt yapılarıyla oynuyorlarmış havasında geçti. Alan gidiyor, kapan götürüyordu. Bir iki sert karşılama dışında öylesine bir idman maçı gibiydi. Ama Castro’nun attığı gollerdeki vuruşları da ciddi bir futbol teknik dersi idi. Tabii ki Sneijder’in füzesi de...
İşte öylesine bir cumartesi yoğunluğu yaşadık... Teknik adam faciaları ve bazı oyuncuların gol alan vuruşlarındaki maharetleri tek tesellimiz oldu futbol adına... Hakemler mi? Yazmadan edemeyeceğim. Özgür Yankaya yine yaptı yapacağını, burnunu dibinde Kasımpaşalı futbolcunun topu eliyle düzelttiğini görmedi ya da gördü de çalmadı. Ama top döndü Kasımpaşa golü oldu...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.