Bugün size kupalardan yazacağım. Türkiye Kupası ötesinde hangi kupa diyecek olursanız, onu da birazdan öğreneceksiniz. Aslında ben de yeni öğrendim. Eeee kimse darılmasın, günümüz spor medyası bu kadar işte. Neyse açacağım birazdan...

 

Konyaspor, müthiş bir karşılama taktiği ile Başakşehirspor’un koca bir sezon hemen hemen herkese yedirdiği taktiği ters yüz edip maçı golsüz bitirip uzatmalara götürdü. İş penaltı ustalığına veya şansına kalınca da daha fazla gol yapıp kupaya tarihinde ilk defa ulaştı. Kutlarım... Eskişehir’in yeni stadında doğal olarak Konyaspor taraftarını hâkimiyeti vardı. Zaten İstanbul’daki kendi stadında ortalama 2 bin seyirciye oynayan Avcı’nın takımı İstanbul’dan 300 kilometre uzaklıkta mı stat dolduracaktı? Neyse, Aykut Kocaman hoca olarak kupalar listesine bir yenisi ekledi. Eh, medyası, taraftarı olmayan Başakşehirspor için de Şampiyonlar Ligi’ne ön eleme oynayarak katılmak da bana göre büyük bir başarıdır. 

 

Bu kupa maçıyla ilgili yazacağım bir başka konu daha vardır. O da penaltı atışları sonunda Konyaspor’un kazandığı ortaya çıkınca saha bir anda ana baba gününe döndü. Tribünlerde ne kadar Konyalı varsa sahaya indi... Ve de ne yazık ki bu manzara övüldü de... Zafer kutlamak her taraftarın hakkıdır. Ancak sorarım şimdi; Gaziantep’te Beşiktaş şampiyon olduğunda sahaya kaç taraftar inmişti ki? O halde bu durum Eskişehir ilinin üst düzey yönetim zafiyetidir. Hani şu il spor güvenlik kurulları falan... Sorularıma devam edeyim isterseniz? Ya o hengâmede birileri, çıkıp da, maç sırasında çakmak ve su şişesi yağmuruna tuttuğu Emre’ye iki tane çaksaydı... Ya da herhangi bir kesici aletle bu futbolcuyu yaralasaydı, bunun sorumlusu kim olacaktı? Şimdi merakla bu büyük yanlışın hesabı sorulacak mı, beklerim? Yarın bu ülkede benzeri çok maç oynanacaktır. En yakını da pazar günü Antalya’da olacaktır. Hem de Eskişehirspor ile Göztepe arasında... Yani Antalya’nın o güzel stadı tıklım tıklım dolacaktır. Ben şimdiden o ilin güvenlik kurulu uyarmak isterim... Dün bir kupaydı ama, bu defaki Süper Lig sahnesine dönme mücadelesidir... 

 

Ya ikinci bölüm mü? Efendim; İETT ki, bir zamanlar İstanbul Amatör kümenin flaş takımlarındandı, yani açılımı ile İstanbul Elektrik, Tramvay, Tünel de diyebilirsiniz. Troleybus (şimdi yok) şirketinin takımı... Daha direkt ifadeyle belediyenin... Bu takım hâlâ yaşıyormuş... Aslan spor medyamın haberi var mı acaba? Bir zamanlar İstanbul amatör küme finalleri ki, 8 takım arasında günde dört maçla Vefa Stadı’nda oynanırdı, bendeniz Tercüman’da bunun foto, yazı, organizasyonunu üstlenirdim. Hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan da o günlerde İETT’nin kaptanı olarak maça çıkardı. Neyse... İşte bu İETT, dördüncü defa üst üste Dünya Şampiyonluğunu kazanmış... Bu şampiyona 1988’den beri yapılırmış da, bizim haberimiz olmamış. 5 kıtadan 25 ülke sporcuları katılıyormuş. Toplamda 22 bin 500 kuruluş yer alıyormuş. Kutlarım beyler! Ve de günümüz spor medyası adına, hadi ben eski bir amatör küme oyuncusu ve takipçi gazeteci olarak özür dileyeyim...